Kapadokya bizce Türkiye’deki ve belki hatta dünyadaki en enteresan, en etkileyici bölgelerden biri. Hollanda’da yaşayan yabancı arkadaşlarımıza da tereddütsüz gitmelerini önerdiğimiz, bizim de tekrar gitmek için can attığımız oldukça mistik bir yer.
Kapadokya Nerede?
Kapadokya aslında Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Malatya, Sivas ve Kayseri’yi de kapsayan bir bölgenin ismi. Tarihi oldukça eski. Buradaki birçok yapı bu bölgede bulunan volkanik dağların patlaması sonucu oluşan yumuşak tabaka, yıllar içinde yağmur ve rüzgarın etkisiyle şekillenmiş ve muhteşem yapılar ortaya çıkmış.
Kapadokya’ya Neden Gitmeli?
Girişte de bahsettiğimiz gibi Kapadokya oldukça enteresan bir yer. Bir kere ayak basar basmaz, peri bacaları ile kayalara oyulmuş yapıları ile “Eyyyyy yolcu burası bambaşka bir yer” diye sizi sarsıyor. Biraz da anlatılmaz yaşanır durumu var. Biz ne kadar burada size Kapadokya övsek az. Zaten bu yazıyı okuyorsanız, buradaki güzellikleri kendi gözleriyle görecek şanslılar arasına girecekseniz demektir.
Kapadokya’ya Ne Zaman Gidilir?
Bizce bu sorunun en güzel cevabı her zaman. Gerçekten buranın tek bir mevsimi yok. Sadece şunu belirtmeliyiz ki yazları burada oldukça sıcak ve kurak. Ama özellikle gölgenin olmadığı açık alanları çok sıcak zamana bırakmazsanız, yazın gezmek çok sorun değil. Biz Ağustos’ta gittik. Pişman değiliz. Yaz ayları birçok aktiviteyi yapmak için tabii daha uygun. Ama biz mutlaka bir kere de kışın gelmek istiyoruz. Fotoğraflara acayip romantik gözüküyor. Biraz Kapadokya’nın kış manzaralarını görmek isterseniz, Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu adlı filmini izlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Aşağıda değineceğiz ancak balon turları kışın da hava durumuna bağlı olarak gerçekleştiriliyor. Sadece kalkış saati gün doğumuna bağlı olarak farklı.
Kapadokya Pahalı mı?
Cevap evet. Planlama yaparken göreceksiniz ki, Kapadokya Türkiye’de olduğunun farkında olmayan, Avrupa’nın büyük şehirlerinden ilham alan bir yer. Bir kere konaklama ucuz değil. Şöyle hoş manzarası olsun, yataklar rahat olsun derken seçenekler epey daralıyor. Aktiviteler zaten döviz ile fiyatlandırılıyor. Hem bunda hem de buranın ekstra pahalı olmasında buraya gelen yabancı turistin etkisi çok büyük. Ama örneğin balon turu hayatınızda bir kere yaşayacağınız bir deneyim olduğundan çok da şey yapmamak lazım:) Ama turun kişi başı uzunluğuna bağlı olarak 100-150€ bandında olduğunu unutmayın. Bu da konaklama ile beraber en büyük masraf kalemini oluşturuyor.
Kapadokya’ya Ulaşım
Kapadokya’ya uçak ile ulaşmanız gerekiyorsa en yakın havalimanı Nevşehir’de bulunan Kapadokya Havalimanı. Oradan da 40 dakikalık bir araba yolculuğuyla merkeze varabiliyorsunuz.
Kapadokya’da Ulaşım
Kapadokya oldukça büyük bir bölge. Görülecek de yer sayısı fazla. Burayı gezmek en çok arabayla keyifli oluyor. Eğer arabasızsanız günlük turlar ile bölgenin farklı noktalarını keşfedebilirsiniz.
Kapadokya Gezisi İçin Kaç Gün Gerekli?
Bizce minimum 3 tam gün şart. Bölge büyük, görülecek yer çok. Ayrıca balon turu yapmak istiyorsanız, balonların bazen şiddetli rüzgar sebebiyle kalkamadığını da hesaba katmanız gerekiyor. Bu yüzden 3 gün kalmak balona binme şansınızı da artıracaktır.
Eğer vadilerde uzun yürüyüşler planlıyorsanız 1 hafta bile geçirmek mümkün. Bizim için 3 oldukça idealdi. Son gün artık pek yapacak bir şey kalmamıştı.
Kapadokya’da Konaklama
Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Bizce Kapadokya’da konaklama önemli bir mevzu. Çünkü deneyimin bir kısmını aslında otel oluşturuyor. Biz ki çok gezmeli tatillerde temiz olsun, merkezi olsun dışında kriterimiz olmamasına rağmen kendimizi Google’a “Kapadokya en iyi manzaralı oteller” diye aratırken bulduk. Ama yukarıda da bahsettiğimiz Kapadokya’nın pahalı olma sendromunu konaklama seçeneklerini incelerken zaten göreceksiniz. Kapadokya gezinizi güzelleştirmek için mutlaka bir mağara otelde kalmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Kapadokya’da görülecek yerler tek bir yerde toplanmış durumda değil. Bu yüzden sizi bunu baz alarak şurada kalın diyemeyiz. Ama örneğin gün doğumunda balonlar her otelden görünmüyor. Bir de arabalı olduğumuz için otoparkı olan bir yer olması bizim için oldukça kritikti.
Kapadokya’nın en ünlü oteli Museum Hotel. Fakat aynı zamanda da en pahalı oteli. Manzarası çok hoş. Dekorasyonu da çok özenli. Biz oteli merak ettiğimiz için bir akşam yemeğini otelin restoranında yedik. Özel bir gün için tercih edilebilecek otellerden.
Argos in Cappadocia da bi diğer popüler otel. Yine Uçhisar’da. Zaten Uçhisar buraların Nişantaşı gibi:) Burası da oldukça hoş. Bütçeniz el veriyorsa değerlendirin. Yine merakımıza yenik düşüp bir akşam yemeği için restoranına geldik.
Biz Artemis Caves Suites & Spa’da kaldık ve oldukça memnun ayrıldık. Burayı seçmemizde birkaç sebep vardı. Gün doğumunu izlemek istediğimiz Aşıklar Tepesi’nin yanı başındaydı. Balonlar mutlaka buradan gözüküyordu. Odaları birçok oteldeki gibi otantik olmasına rağmen oldukça ferah ve rahattı. Gönül rahatlığı ile önerebiliriz.
Yine araştırma sırasında gözümüze kestirdiğimiz ama Uçhisar’da olduğu için tercih etmediğimiz Millstone Cave Suites’e de bakabilirsiniz. Oldukça hoş görünüyordu.
Kapadokya Gezilecek Yerler
Çoğumuzun gezerken zamanı oldukça kısıtlı. Bu yüzden planlama en iyi şekilde yapmak hem daha az yorulmamıza hem de olabildiğince yer görmemize olanak sağladığı için oldukça önemli. Bunu göz önünde bulundurarak, Kapadokya planını yaparken birbirine yakın olan yerlere peş peşe gitmek tabii ki mantıklı. Bu yüzden birbirine yakın olan yerleri aynı başlıkta topladık. Haritaya baktığınızda örneğin Kızılçukur Vadisi Avanos’a bağlı görünüyor ama merkezinden uzak. Bu yüzden bizce planlama yapmak açısından bizim yazdığımız şekliyle işiniz oldukça kolaylaşacak. Aşağıda bizim gezdiğimiz yerleri görebileceğiniz gibi zamanı olanlar için ekstra önerilerimiz de olacak.
Ama her şeyden önce günü iyi planlayabilmek adına bahsetmek istediğimiz birkaç yer var.
Kapadokya’da Gün Doğumu ve Gün Batımı Konusu
Bizce Kapadokya’da balondan sonra yapılacak en güzel aktiviteler gün doğumu ve gün batımını izlemek. Bunun için nokta atışı önerilerimiz var. Gün doğumu için Aşıklar Tepesi (Aydın Kırağı Tepesi), gün batımı için de Kızılçukur Vadisi. Her ikisine de çok son dakikaya kalmadan gitmenizi ve yerinizi almanızı öneriyoruz. Hatta Kızılçukur’a giderken kamp sandalyesi ve masası götürüp keyfinizi daha da arttırabilirsiniz. Şarap seviyorsanız mutlaka Kapadokya şarabı da alıp gelin.
Hiçbir yere tam olarak yakın olmayan ama Kapadokya’nın simgesi haline gelmiş Üç Güzeller’i de yazıya başlamadan ekleyelim. Yol üstü görülüp, fotoğraf sonrası devam etmeli bir yer.
1) Göreme-Göreme Açık Hava Müzesi-Aşk Vadisi-Kızılçukur Vadisi
Göreme
Göreme otellerine en yoğun olduğu bölgelerden biri. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz Aşıklar Tepesi de Göreme’de bulunuyor. Sabah havalanan balonları izlemek için en güzel lokasyonlardan biri burası. Günbatımı için önerdiğimiz Kızılçukur Vadisi de bağlı olduğu yer itibariyle Göreme olmasa da, konum olarak aşağıda bahsedeceğimiz yerlere oldukça yakın. Merkezinde bize göre hiç bir olay yok. Bu yüzden vakit kaybetmemenizi öneririz.
Göreme Açık Hava Müzesi
Göreme Vadisi manastır eğitiminin başladığı yer olarak kabul ediliyor. Bu yüzden içinde bol bol kilise ve şapel mevcut. Bunlar dışında da yemekhane, mezarlık, mahzen gibi yerler görülebiliyor. Müzenin içerisinde bir de Karanlık Kilise var ve bu kiliseki freskler acayip iyi durumda. Fakat girişi ücretli. Fotoğraf çekmek de yasak. 2021’de giriş ücreti 30₺. Girişin ücretli olmasının sebebi ziyaretçi sayısını burayı koruma amacıyla düşürmek. Çok fazla ışık almadığı için de duvarlardaki resimlerin renkleri oldukça canlı.
Müze her gün açık. Saatleri dönemsel değişiyor. Müze Kart geçiyor. İmkanınız var ise bir rehber eşliğinde gezerseniz çok daha verimli bir gezi olur. Kendiniz gezecekseniz 2 saat kadar yeterli.
Aşk Vadisi
Yine Göreme’de bulunan ve en enteresan şekilli peri bacalarını gördüğümüz yer oldu Aşk Vadisi. Vadinin içerisine girip yürümek mümkün ancak, vaktimiz az olduğu için biz yukarıdan bakıp devam ettik. Aslında çay-kahve servisi yapan bir yer de var ancak açık olmasına rağmen hiçbir görevli bulamadığımız için bu keyfi yapamadık.
2) Zelve Açık Hava Müzesi–Paşabağ Ören Yeri–Devrent Vadisi
Peri bacalarının en güzellerini gördüğümüz Zelve Açık Hava Müzesi, bizim Kapadokya’daki favorilerimizden. Peri bacalarının en yoğun olduğu yermiş aynı zamanda. 3 vadiden oluşuyor. İçinde hem kilise hem de cami görebileceğiniz ender yerlerden biri. 1950’lere kadar yerleşim de varmış hatta. Ayrıca yine burada yer alan güvercinlikler oldukça enteresan.
Müze her gün açık. Saatleri dönemsel değişiyor. Müze Kart geçiyor.
Paşabağ Ören Yeri
Çok güzel bir ören yeri olmasına rağmen, içeri girdimiz anda karşılaştığımız manzarayla dumur olduk. 5-6 tane fotoğraf çekimi için gelen gelin-damat adayları vardı ve kimisi 1.5 saate yakındır tek bir noktada fotoğraf için bekliyordu. Biz araya girip, 10 saniyede çekim yaptık ancak, ortamdan hiç keyif alamadık. Buna hazırlıklı olarak gitmekte fayda var.
Burası bir zamanlar rahiplerin inzivaya çekildiği yer olduğundan Rahipler Vadisi olarak da adlandırılıyor.
Müze her gün açık. Saatleri dönemsel değişiyor. Müze Kart geçiyor.
Devrent Vadisi
Buranın diğer bir ismi de Hayal Vadisi. Napolyon’un Şapkası, deve, mantar ve hayal gücünüzün zenginliğine bağlı çok daha fazla peri bacası bu vadi üzerinde yer alıyor. Ürgüp-Avanos yolu üzerinde yer aldığı için, bir noktadan diğerine giderken kolayca uğrayıp görebilirsiniz. Burası herhangi bir ana girişi olmayan ve yol üstünde durup görebileceğiniz bir yer. Giriş aramayın yani:)
Bunların dışında Çavuşin Köyü, Vaftizci Yahya Kilisesi, Çavuşin Kilisesi bu bölgede görülebilecek yerler arasında.
3)Uçhisar Kalesi-Güvercinlik Vadisi
Uçhisar Kalesi
Birçok yerden görülebilen bölgenin en yüksek peri bacası. Kapadokya’yı kuş bakışı görmek için de balondan sonraki en güzel alternatif. Gün batımı için alternatif olabilecek bir nokta.
Müze Kart geçmiyor. 2021 giriş ücreti 20₺. Açık olduğu saatleri dönemsel değişiyor.
Güvercinlik Vadisi
Burası ismini zamanında burada yaşayan ve güvercin besleyenlerden alıyor. Güvercin bölge için oldukça önemli. Çünkü dışkısı üzüm bağlarında gübre olarak, yumurtaları ile fresklerde kullanılmış. Güvercinleri hala görebiliyorsunuz. Vadinin içinde yürümek burayı görmenin tek yolu. Fakat kaymayacak ayakkabılar giyin zira muhteşem bir yolu yok.
4) Çömlek yapımı-Saç Müzesi-Yeraltı Seramik Müzesi
Peri bacalarının dışında bir şeyler görmek isteyenleri Avanos’a doğru alalım. Ünlü videodaki gibi “hocam bunun sonu hiç iyi bir yere gitmiyor” nidaları eşliğinde kendi çömleğinizi yapmak, onbinlerce kişinin bıraktığı saç örneklerinin sergilendiği saç müzesini gezmek ya da yer altı seramik müzesini gezmek seçenekler arasında.
Biz çömlek yapımı ve alışveriş için Chez Galip‘i tercih ettik. En çok bilinenlerden birisi zaten. Bahsettiğimiz saç müzesi de kendisine ait. Yıllar önce gelen bir Fransız konuğun saçını kesip bırakmasıyla başlayan bu proje, onbinlerce saçın sergilendiği bir müzeye dönüşmüş.
5) Derinkuyu Yeraltı Şehri-Ihlara Vadisi-Kaymaklı Yeraltı Şehri-Kızıl Kilise
Burayı sona bıraktık çünkü bahsi geçen yerleri görmeniz için şehir şehir değiştirip Aksaray’a geçmeniz gerekiyor. Biz en az bir yeraltı şehri ve Ihlara Vadisi’ni mutlaka görmelisiniz. Diğerleri opsiyonel diyelim.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
İsmini derinliği 60 metreye varan kuyulardan alan Derinkuyu Yeraltı Şehri bizce çok etkileyici bir yer. Şehir 8 kattan oluşuyor ve farklı kısımları görebiliyorsunuz. Buranın en büyük eksiği, yeterince bilgilendirme olmaması. Bunu sanıyoruz rehberle gezilsin diye özellikle yapmışlar. Tek başınıza gezdiğinizde yüksek ihtimalle hiçbir şey anlamayacaksınız. Öncesinde bir rehber bulmanız çok iyi olur. Bunun için de otelden destek alabilirsiniz. Kendi rehberimizi yazardık ancak kendisinden pek memnun kalmadık. Kapalı yerde kalma korkusu olanları uyarmakta fayda var. Biraz klostrofobik bir ortam var. Bunu göz önünde bulundurarak girmenizi öneririz.
Her gün açık. Saatleri dönemsel değişiyor. Müze Kart geçiyor.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Bize tek şehir yetmez derseniz alternatif olarak Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni gezebilirsiniz. Derinkuyu’ya göre oldukça küçük. Biz gezmedik. Ama buralara gelmişken aklınızda bulunsun diye yazıyoruz.
Ihlara Vadisi
İçinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olan Ihlara Vadisi bizce biraz hakkı verilmeyen bir yer. Bunun en büyük sebebi diğer her şeye uzak olması diye düşünüyoruz. Burada da yine bir sürü kilise var. Yine rehber eşliğinde gezmek daha keyifli oluyor. Bizce sıcak günlerde de serinlemek için ideal. Zira ayağınızı buz gibi suya sokup nehir kenarında çay keyfi yapabilirsiniz.
Her gün açık. Müze Kart ile giriş ücretsiz.
Kapadokya Yeme İçme Önerileri
Kapadokya’da yeme içme konusu biraz çetrefilli aslında. Birçok mekan yabancı turistlere yönelik hizmet vermeye yönelmiş olduğu için, beklentilerimizin çok karşılandığını söyleyemeyiz. güzel bir restoranda yemek yemek isterseniz ciddi paraları gözden çıkarmanız gerekiyor.
Kapadokya sunduğu manzara ile normal bir yemeği bile bir üst seviyeye çıkarmakta oldukça başarılı. Şık akşam yemeği için Museum Hotel’in restoranı olan L’ila buraların en popüler yerlerinden biri. Biz oteli de merak ettiğimiz için bir akşam yemeğini burada yedik. Genel olarak memnun kalmakla beraber, verdiğimiz paranın ederi bir lezzetle karşılaşmadığımızı da söyleyebiliriz. Yine benzer şekilde Argos in Cappadocia otelinin restoranı Seki Restaurant da harika manzarası olmasına rağmen Avrupa standartlarının üzerinden fiyatlandırmasıyla bizi üzdü açıkçası. Ama yine de bu bölgeye özgü lezzetleri deneyimlediğimiz için mutluyuz. Bu ikisine de rezervasyon şart.
Saklı Bahçe ise bizi fiyat/performans olarak en mutlu eden yer oldu. Burada en çok testi kebabını beğendik. Gitmeden önce testi kebabı yemek istediğinizi belirtmeniz gerekiyor.
Kadıneli Restaurant burada yaşayan kadınlar tarafından kurulmuş. Sırf bunun için bile gidilir. Uygun fiyatlı alternatif arayanlar buraya mutlaka göz atsın.
Deneyip isteyip deneyemediklerimiz: Ziggy, Sacred House (mimarisi epey güzelolan bir otel) Millstone Cave Suites’in restoranı Millocal. Sizin aklınızda olsun.
Kapadokya Balon Turu
Kapadokya’da balon aşırı önemli bir konu. Çünkü buranın kesinlikle olmazsa olmazı. Bu yüzden bu konuya ayrı bir yazıda değinme ihtiyacı hissettik. Mutlaka Kapadokya Balon Turu yazımıza göz atın.
Kapadokya’da Yapılabilecek Diğer Aktiviteler
Balon turu dışında bizim deneyimleyip en sevdiğimiz aktivitelerden biri atlı safari. Gün batımı saatinde yapıldığı gibi dolunayda da yapılıyor. Kapadokya’nın asıl ruhunu vadilerin içine girdiğinizde kesinlikle daha iyi anlayabiliyorsunuz. Biz gün batımında olana katıldık ve bu kararımızdan oldukça memnunuz. Biz turu otelimiz aracılığıyla ayarladık ve kişi başı 250₺ verdik. Kendimiz ayarlasak muhtemelen daha ucuz olurdu:)
Yine vadilerin içini gezebileceğiniz ATV safariler de güzel bir alternatif. Biz maalesef denemedik.
Güvercinlik Vadisi’nde konserler oluyor. Argos in Cappacdocia’nın düzenlediği bu konserlere gitmeden mutlaka göz atın. Vadinin içinde Bülent Ortaçgil’i dinledik biz mesela.
Deneyip isteyip, akşam konsere gittiğimiz için kaçırdığımız bir dolunay yürüyüşü oldu. Tarihlerini şuradan kontrol edebilirsiniz.
Avanos’taki çömlek atölyesinden bahsetmiştik. Bu da hem ucuz hem de oldukça eğlenceli bir aktivite.
Kapadokya şaraplarıyla da ünlü. Burada tadım yapabileceğiniz Turasan ve Kocabağ gibi üreticiler var. Yine bağ bozumu zamanı da gelmek güzel bir fikir olabilir.
Kapadokya bizce en az bir kere gidilmesi gerken büyülü yerlerden biri. Biz bir kere de kışın gitmeyi kafaya koyduk. Umarız siz de bizim kadar keyif alırsınız.
Instagram‘da bizi takip etmek isterseniz çok seviniriz. #uhkapadokya etiketinden fotoğraflarımızı görebilirsiniz.
Youtube‘da da varız. Bekleriz.
