AMSTERDAM GEZİ REHBERİ-Özgürlükler Şehri’ne hoşgeldiniz!

Herkesin özellikle gençken gitme hayali kurduğu, dönünce lafı her açıldığında halüsinasyon hikayeleri anlattığı, tabiri caizse günah şehri Amsterdam. Bize kalırsa her yaştan ziyaretçi için sürprizler sunan bir şehir.

Bu arada bizi Instagram‘dan takip edin, beraber gezelim.

Şehrin adı Amstel Nehri’nden geliyor. Amsterdam diyince akla ilk gelen şey tabi ki kanallar. Deniz seviyesinden yaklaşık 2 metre aşağıda kalan şehir için bu kanalların önemi oldukça büyük.

Hollandalılar bisikleti vücutlarının bir uzantısıymış gibi kullanıyorlar. Siz bisikletle aman şurdan mı döneceğim, yok yok burdan gidiyoruz derken birine çarpabilirsiniz. Eğer yayaysanız, bisiklet yollarından geçerken çok dikkatli olmanız lazım. Zira bir bisikletli gözünüzün yaşına bakmadan çarpar, sonra da arkasında bile bakmadan gider. Siz siz olun çok dikkatli olun.

Bu şehir bizi öylesine etkiledi ki, Hollanda’ya taşınma kararı aldık. Bundaki en büyük etkenler, İngilizce’nin neredeyse resmi dil haline gelmiş olması ve yerel halkın cana yakınlığı. Tabi ki burda Japon halkı gibi, işi gücü bırakıp sizinle gideceğiniz yere kadar gelmesi gibi uç örneklerden bahsetmiyoruz. Yine de muhabbet ederken tatlı davranıyorlar.

Dil

Hollanda’nın resmi dili Flemenkçe. Ama özellikle Amsterdam’da hemen hemen herkes İngilizce konuşuyor. İngilizce kullanımı diğer şehirlerde de oldukça yaygın. Flemenkçe bilmediğiniz için sıkıntı yaşama ihtimaliniz neredeyse yok.

Ama yine de gittiğim yerin dilinden bir kuple de olsa bir şeyler bileyim diyenlerdenseniz:

Hallo–Merhaba

Goedemorgen –Günaydın (Okunuşu maalesef Almanca gibi değil. Gırtlağın ciddi kullanımı söz konusu.

Bedankt–Teşekkürler

Doei (Duuy)–Hoşçakal

Ulaşım

Havalanından şehre ulaşım

Aşağıda bahsedeceğimiz I Amsterdam City Card maalesef havaalanından ulaşımı kapsamıyor. Şehrin merkezine ulaşmanız için, eğer arabanız yoksa en kolay ve ucuz yöntem trene binmek. Bunun için havaalanının içinde yer alan makinelerden ya da gişeden Amsterdam Centraal’e (Amsterdam Merkez İstasyonu) tren bileti almanız gerekiyor. Tren havaalanının direkt içinden kalkıyor. Tek yapmanız gereken ekrandan peronunuzu bulup aşağı inmek. Tek yön ücreti 4.5 €.

Şehir içi Ulaşım

Amsterdam yürüyerek çok rahat gezilebilecek bir şehir. Eğer herhangi bir sağlık probleminiz yoksa ya da çok soğuk bir dönemde gitmiyorsanız, yaya olarak sokakları keşfetmek çok kolay. Üstelik çok da keyifli. Ama vaktiniz kısıtlı ya da yürümek istemiyorsanız I Amsterdam City Card alıp şehir içi her türlü toplu taşıma aracına biletinizin süresine göre limitsiz olarak binebilirsiniz. Bisiklet ve tramvay bize göre yürümenin en iyi alternatifi.

Bu şehri lokal gibi gezmek isterseniz kesinlikle bisiklete binmeniz lazım. Amsterdam’ın simgesi haline gelmiş artık bisiklet. Bu konu hem turistler için hem de yerel halk için oldukça önemli. Şöyle ki: yerel halk ulaşımını çoğunlukla bisikletle sağlıyor. İşe, markete, akşam yemeğe, bisikletle gidiyor. Bu da şehirde ciddi bir bisiklet yoğunluğuna sebep oluyor. Turistler için önemi de bu noktada başlıyor. Amsterdam’da ister yaya olun ister bisikletli, diğer bisikletlilere çok dikkat etmeniz lazım.

I Amsterdam City Card

Kısaca IACC diyelim. bir çok müzeye ve aktiviteye ücretsiz veya indirimli giriş sağlayan, sizi sıra bekleme zahmetinden kurtaran, kendisi küçük ama marifeti çok bir şehir kartı. Ayrıca 1 saatlik kanal turuna yine ücretsiz katılabilirsiniz. Kesinlikle bu kartı almanızı tavsiye ederiz. Toplu taşıma kısmını kullanmasanız bile, sadece müzeler için kullandığınızda bile parasını çıkarırsınız. Eğer son gün kahvaltı yapıp sonra da uçağa binecekseniz ya da şehre geç bir saatte ulaştıysanız bu günler harici kartı almak daha mantıklı. 24 saati 60 €, 48 saati 83 € ve 72 saati 93 €. Kartı online olarak sipariş verip sonrasında havaalanı veya merkez istasyondaki Visitor Center’dan alabilirsiniz. Kendisine gözünüz gibi bakmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Bazı müzelerden veya logosunu gördüğünüz noktalardan da temin etme imkanınız var.

Gezilip Görülecek Yerler

Büyük şehirlerin çoğunda olduğu gibi Amsterdam’da da ücretsiz turlar mevcut (Free Walking Tour). Şehir hakkında genel bir fikir sahibi olmak ve bir lokalle gezip sorularınızı yöneltebilmek güzel fırsatlar. Red Light District’le ilgili edepli sorularınızı severek cevaplıyorlar. Amsterdam için alternatiflerden biri Free Walking Tour Amsterdam.

Amsterdam tam bir müze cenneti. Çok sağlam müzeler var. En az bir veya ikisine vakit ayırmanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Amsterdam’ın en güzel müzelerini gezdiğimiz videomuzu aşağıya bırakıyoruz.

Museumplein

Burası Amsterdam’ın en önemli 3 müzesinin yer aldığı meydan. Rijksmuseum, Van Gogh Museum ve Stedelijk Museum. Eskiden bu bölgede Rijkmuseum’ın arkasında yer alan ve çok popüler olan “I Amsteram” yazısı yakın zamanda Schipol Havaalanı’na taşındı.

Rijksmuseum

Van Gogh ve Stedelijk Müzelerinin de içinde yer aldığı Museumplein’da (müze meydanı) bulunan, Amsterdam’ın en ünlü ve kapsamlı sanat ve tarih müzesi. İçerisinde resim, heykel, duvar halısı, savaş zırhları gibi çok çeşitli eserler barındıran müze kesinlikle görülmeli. Vaktiniz kısıtlı ise girişte alacağınız broşürdeki masterpieceleri görmeyi hedefleyebilirsiniz. IACC ile ücretsiz gezebilirsiniz. Müzede ayrıca süreli sergiler de oluyor. Eğer IACC ile giriş yapacaksınız önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Haftanın her günü açık olan müze 09:00-17:00 arası ziyaret edilebiliyor. 18 yaş altı ücretsiz. Museumkaart ile de ücretsiz.

Van Gogh Museum

Yine Museumplein’da olan Hollanda ile özdeşleşmiş ressam, nam-ı diğer kulağı kesik Vincent van Gogh ve çağdaşlarının eserlerinin görülebileceği bir müze. Van Gogh hayranlarını çok heyecanlandıracaktır. Ama azıcık da olsa hayal kırıklığına uğratabilececeğini söylemeliyiz. Sunflowers, The Potato Eaters, Almond Blossom gibi eserleri görmek mümkün. Ancak, The Starry Night (Moma, NYC, ABD), Cafe Terrace at Night (Kröller-Müller Museum, Otterlo, Hollanda) gibi çok sevilen eserleri maalesef bu müzede sergilenmiyor. Haftanın her günü 09:00-18:00 arası açık olan müze belirli dönemlerde akşam 21:00’de kapanıyor. Gitmeden önce müze websitesini kontrol edebilirsiniz. IACC ve müze kart ile müzeyi ücretsiz gezebilirsiniz. 18 yaş altı ücretsiz. Eğer IACC kullanacaksanız kesinlikle önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Kartsız giriş 19 €

Stedelijk Museum

Museumplein’da bulunan modern sanat müzesi. Eğer modern sanat seviyorsanız, kesinlikle vakit ayırıp ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Andy Warhol, Wassily Kandinsky, Jack Pollock ve Vincent van Gogh gibi sanatçıların eserlerini görebilirsiniz. IACC ile Cuma günü hariç 10:00-18:00 arası Cuma günü 10:00-22:00 arası ücretsiz ziyaret edilebilen müze 18 yaş altı ziyaretçilere ücretsiz. Kartsız giriş ücreti 18.50 €

Moco Museum

Bizce oldukça başarılı bir modern sanat müzesi. Özellikle Bansky sergisi görülmeye değer. Yukarıdaki müzelerin dibinde. Vaktiniz varsa mutlaka uğrayın deriz. Her gün 09:00-19:00 arası açık. Online alırsanız bilet 13.5 €. 

Dam Square

Amsterdam’ın en önemli meydanı. Oldukça güzel bir meydan. Kraliyet Sarayı, Nieuwe Kerk (Yeni Kilise, evet eskisi de var) ve Madame Tussauds balmumu müzesi bu meydanda.

Dam meydanı
Anne Frank House (Anne Frank’in Evi)

Bizce yine Amsterdam’da görülmesi gereken yerlerden. 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçan bir Yahudi ailesi Amsterdam’da bir dükkan olarak işletilen binada 2 sene boyunca saklanır. Ailenin kızı Anne orada kaldıkları süre boyunca, kendisine doğum gününde hediye edilen bir deftere günlük tutar. Gezerken mutlaka vakit ayırıp duvarlardaki yazıları okuyun. Bir ailenin o küçücük alanda 2 yıl boyunca yakalanmadan saklanması, küçücük bir çocuğun yaşadıkları oldukça etkileyici. Maalesef aile üyelerinden sadece baba Otto Frank yakanlandıktan sonra kurtulabiliyor. Ailenin diğer fertleri toplama kamplarına gönderiliyor, gerisi malum.  O günlüğün orijinali müzede sergileniyor. Gitmeden önce mutlaka rezervasyon gerekiyor. Hatta gidip görmeden dönme ihtimaliniz bile var. Ev oldukça küçük olduğundan her gün belirli sayıda ziyaretçi kabul edilyor. Biletlerin %80’i 2 ay önceden, %20’si ise ziyaret günü satışa çıkıyor. Ama çok uzun sıra bekleyip alamama şansınız var. Uçak biletinizi aldıktan hemen sonra rezervasyon yaptırmak mantıklı olabilir.

Kasım-Aralık ayları boyunca 09:00-19:00 arası ziyaret edilebilen müze, yazın 09:00-22:00 arası ziyaretçilere açık. IACC ile girilemiyor. 0-9 yaş arası ücretsiz, 9-18 yaş 5 €, yetişkin 10 €. Bu fiyatlara internetten aldığınızda bilet başı 0.5 € rezervasyon ücreti ekleniyor.

Madame Tussauds Amsterdam

Dünyaca ünlü balmumu müzesinin Amsterdam şubesi. Eğer başka yerde gittiyseniz bizce çok da gerek yok. İçerde Angelina Jolie, Ryan Gosling, Rihanna gibi ünlülerin gerçekten çok gerçekçi heykellerini yapmışlar. Başka yerde gitmediyseniz planınıza dahil edebilirsiniz. Oldukça interaktif. Bu şekilde müzeyi daha da eğlenceli hale getirmişler. Haftaiçi daha ucuz 18 €. Hafta sonu 24.5 €. Detaylı bilgi için buraya.

lady gaga madame tussaud
Heineken Experience

Hollandalı ünlü bira markası Heineken’in pazarlama harikası, interaktif turu. Burada biranın yapılışını ve markanın geçmişten günümüze hikayesini öğrenebilirsiniz. Bizce gerçekten turist tuzağı. Vaktiniz ve sokağa atacak paranız yoksa bizce gerek yok. En güzel olayı en sonda iki farklı bira ikram etmeleri. Online biletler daha ucuz, 18 €.

House of Bols

Bizce Heineken’den daha iyi. Heineken Experience bize çok ticari ve zorlama gelmişti. Bu tur da tabi ki ticari ama daha samimi. Bols markasının tarihi, bu markanın ünlü genever’ının (kokteyllerden kullanılan damıtılmış bir tür içki) hangi üretim aşamalarından geçtiği çok güzel anlatılmış. Farklı aromaların koku duygumuza nasıl hitap ettiğinin olduğu odayı çok sevdik. Bir de en sonda istediğiniz bir kokteyli ücretsiz içebilirsiniz. Tur sonunda mağazasından çeşit çeşit içkilerden almanız da mümkün. Giriş 16 €. Bizce fiyat performans olarak çok iyi.

Vondelpark

Amsterdam’ın göbeğinde yer alan, adını şair Vondel’den alan kocaman park. Hava güzel olsun olmasın, her daim içinde bisiklete binenler, koşanlar, köpeğini gezdirenler var. Güzel havalarda oldukça kalabalık. Bisikletle bu parkte gezmek çok keyifli. Ama yürüyerek de bu parkın keyfini gayet güzel çıkarabilirsiniz. İçinde restoranlar da var. Yürüyüş sonrasında yemek yemek veya birşeyler içmek için keyifli olabilir.

amsterdam vondelpark
Niuewe Kerk

Dam Square’e bakan bu kilisede her ay bir sergi yapılıyor. Detaylı bilgiye burdan ulaşabilirsiniz.

Rembrantplein

Adını bir zamanlar bu bölgede bir evde yaşamış olan Rembrant’tan alan meydan.  2006’da sanatçının doğumunun 400. yılında en ünlü eserlerinden biri olan the Night Watch‘un (Rijksmuseum’da görebilirsiniz) bronz bir heykeli yapılmış. Önce bu meydanda sergilenmiş, sonra New York, Moskova gibi şehirleri gezdikten sonra 2012’de ait olduğu yere dönmüş. Bu eser yüzünden meydan fotoğraf çekmek isteyenlerle dolu oluyor. Düzgün fotoğraf istiyorsanız sabah erken saatlerde gitmek daha iyi olabilir.

Rembrantplein gündüz görünüm
Rembrantplein
Ziggo Dome ve Amsterdam Arena

Amsterdam’da yıl boyu çok sağlam konserler oluyor. Birçoğunu Türkiye’de dinleme olanağı bulamayacağınız şarkıcıların ve grupların konserlerine Ziggo Dome veya Amsterdam Arena’da denk gelme şansınız yüksek. Gelmeden konser takvimini kontrol etmekte fayda var. Ziggo Dome sadece konser mekanı iken diğer adıyla Johan Cruijff Arena aynı zamanda Amsterdam’ın futbol takımı Ajax’ın stadyumu. Konser ve maç takvimi için sitelerine bakabilirsiniz.

Red Light District

Bu bölge hakkında ne duyduysanız büyük ihtimalle çoğu doğru. Amsterdam’ın özgürlükler şehri olduğundan bahsetmiştik. Özgürlüklerden biri de hayat kadınlığı-evet yanlış duymadınız. Bunun yasak olmamasının yanı sıra, sırf bu iş için özel bir bölge oluşturulmuş. Tabi belirtmekte fayda var. Bu işi yapan kadınlar vergilerini de ödüyor. Fiş almazsak ne olur muhabbetleri oluyor mu bilmiyoruz ama vergi ödedikleri bir gerçek. Bölgenin ismi 300 kadar vitrinin üstünde bulundan kırmızı neon lambalardan geliyor.

Bazı ipuçları:

-Yürürken ara ara pazarlık yapanları göreceksiniz. Eğer vitrinin perdesi kapalı ise pazarlık süreci olumlu ilerlemiş demektir.

-Sakın fotoğraf çekmeye çalışmayın. Sonra kanalda telefon aramak zorunda kalabilirsiniz.

-Kırmızı yerine mavi ışıklı bir vitrin görebilirsiniz. Bu içerde hizmet veren kişinin kadın olmadığını gösteriyor.

-Bölge genel olarak güvenli. Sadece yan kesicilere dikkat etmekte fayda var.

Coffee Shoplar

Amsterdam’ın özgürlükler şehri olduğunun bir başka kanıtı daha. Coffe Shoplar’da marihuana çeşitli formlarda (sigara, kek vs) satılıyor ve tamamen yasal. Şehre ilk geldiğiniz andan itibaren garip kokuyu fark edeceksiniz. Eğer konuya hakim değilseniz ki hakim olmadığınızı biliyoruz- sorup öğrenmek çok doğal karşılanıyor. Güçlü olan en iyisidir gibi bir mantık yok. Eğer doğru ürünü almazsanız günün geri kalanına dair pek birşey hatırlamayabilirsiniz.

Ne zaman gidilir?

Hava açısından gitmek için en uygun zaman ilkbahar ya da yaz. Amsterdam’ın havası Kuzey Denizi kıyısında olmasından ötürü oldukça sert. O yüzden kışın gitmek biraz zorlu olabilir. Ancak, güzel havalarda oldukça popüler olduğundan konaklama fiyatları da tavan yapıyor.

Hollanda yağmuruyla da ünlü. Ne zaman giderseniz gidin yağmur yağma riski hep var. Yanınıza mutlaka düzgün bir yağmurluk, su geçirmeyen bir ayakkabı ve şemsiye alın.

Nerde kalınır?

Bu konu ne yapmak istediğiniz ve bütçenizle alakalı. Şehir merkezinden uzakta bile kalsanız tramvay veya metro durağına yakın olmaya çalışabilirsiniz.

Ne kadar kalınır?

3 tam gün şehri ana hatlarıyla gezmek için oldukça yeterli.

Ne alınır?

Gouda peyniri, aşırı lezzetli karamelli bir waffle olan Stroopwaffle. Bunları süpermarketten almak çok daha ucuza geliyor. Sakın gidip turistik yerlerde veya havaalanında dünyanın parasını vermeyin. Albert Heijn (en ciks market) veya daha ortalama olan Lidl, Jumbo gibi marketleri tercih edebilirsiniz.

Bütçe:

Konaklama:

€€€ Biz Euro bu kadar uçmamışken Radisson Blu Hotel‘de kalıp, oldukça memnun kalmıştık. Özellikle konumu oldukça iyiydi.

€€ Amsterdam Wiechmann Hotel Konumu gayet iyi. Burayla ilgili en çok sevdiğimiz nokta kanala bakan odalarının olması. Fiyata kahvaltı dahil.

Hans Brinker Hostel Amsterdam çift kişilik, üç kişilik odaların yanı sıra, daha kalabalık odalarda tek kişi de kalabiliyorsunuz. En bütçe dostu seçeneklerden biri. Üstelik kahvaltı dahil.

Nadia Hotel odaları oldukça kompakt ve manzaralı. Bütçeniz kısıtlıysa yine iyi bir opsiyon olabilir.

Yeme-içme:

Düzgün yerlerde yediğiniz yemeklerle günlük 40-50 €.

Ulaşım:

Bisiklet veya tabanvay tercih etmemeniz durumunda IACC ile süresine göre 24 saati 60 €, 48 saati 83 € ve 72 saati 93 €. 

Müzeler:

IACC ile birçoğu ücretsiz. Bu kartın geçmediği müzeler Madam Tussauds, Moco ve Anne Frank House. Bu arada birçok müzede Museumkaart yani Hollanda’nın müze kartı da geçiyor. Hollanda’da yaşıyorsanız bunu da almak mantıklı olabilir. Böylece 1 sene içerisinde anlaşmalı müzelere istediğiniz kadar giriş yapabiliyorsunuz.

Film önerisi:

The Fault in Our Stars

Write A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.