Bu yazıya tam olarak nasıl başlasak bilemiyoruz. Çünkü Strazburg birçok kişi için görüp geçtiği bir yerken, bizim için önemi biraz daha farklı. Çünkü biz 2014 yılında, bizce oldukça çılgın olan bir kararla, Fransa tatil planımızın bir gününü Strazburg’da evlenmek için ayırdık. Resmen gitmişken evlenelim gibi bir durum olmuştu. Bizim için unutulmaz bir anı olarak kaldı.
Yıllardır bizim için oldukça özel olması sebebiyle, tekrar gitmek isteyip bir türlü planlayamamıştık. Ama sonunda bu hayalimiz de gerçek oldu. Eğer sizin de oraya gidip evlenme niyetiniz varsa sonuna kadar destekliyoruz. Biz Strazburg Konsolosluğu’nda evlenen 5. çifttik:)
Neyse gelelim kuru fasülyenin faydalarına. Strazburg Fransa’nın Alsace bölgesinde bulunuyor. Hatta kendisi bölgenin başkenti. Avrupa Konseyi, Avrupa Parlementosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi burada bulunduğundan ve 1949’dan beri Avrupa Birliği görüşmelerine ev sahipliği yaptığından, uluslararası olarak da çok önemli bir şehir.
Almanya ile sınır komşusu. O yüzden şehirde çok ciddi anlamda Alman etkisini görmek mümkün. Hatta Almanca konuşuyorsanız anlaşılma olasılığınız çok yüksek. Şehir zaten Fransızlar ve Almanlar arasında gitmiş gelmiş ve en son I. Dünya Savaşı’ından sonra Fransa’ya geçmiş.
Eğer Alsace bölgesinden farklı yerler görmek amacınız da varsa, Strazburg bu rotaya başlamak için çok uygun bir yer. Çünkü büyükçe bir şehir ve güneye doğru indikçe gördükleriniz çok daha güzelleşiyor. Tersine bir rota yapmanız halinde biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Bizden söylemesi.
Ayrıca Alsace’ta Urla Bağ Yolu’na benzeyen bir rota var. 170 km lik bir rota boyunca bağlar, çeşit çeşit üreticiler var. Dilerseniz böyle bir planlama da yapabilirsiniz.
Strazburg gezi videomuzu da aşağıya bırakıp detaylara giriyoruz.
Ne Zaman Gidilir?
Strazburg ve özellikle Alsace bölgesi Noel zamanı oldukça popüler olan destinasyonlar. İnanılmaz güzel süslemelerbir peri masalı gibi bir hava veriyor buraya.
Fakat bizce yazın her ne kadar kalabalık olsa da rengarenk çiçeklerin açması ile bambaşka bir hale bürünüyor buralar. Bu yüzden burada her hangi bir yönlendirme yapmadan kararı size bırakıyoruz.
Ne Kadar Kalınır?
Strazburg aslında 1 günde hızlıca gezilir. Ama rahat rahat gezmeyi tercih ediyorsanız 2 gün daha uygun olabilir.
Strazburg Ulaşım Konusu
Bir Strazburg’a iki kez gittik. İlkinde Paris’ten kiraladığımız arabayla gittik. İkincisinde ise Hollanda’dan direkt arabayla gittik. Strazburg’a Türkiye’den gelebilmek için Basel, Zürih, Stuttgart ya da Frankfurt’a uçup, oradan da araba veya trenle Strazburg’a ulaşabilirsiniz. Basel’den otobüs ile ulaşım da mümkün. Eğer bizim de yaptığımız gibi Alsace bölgesinde farklı yerler gezme düşünceniz var ise araba kiralamak bu anlamda en önerdiğimiz yöntem.
Basel’den araç kiralayacaksınız çok fazla yerde değinilen bir konuyu biz de belirtelim. Basel’de havaalanından Fransa, Almanya ve İsviçre olmak üzere 3 farklı ülkeye çıkış yapabiliyorsunuz. Bu yüzden aracı kiraladığınızda Fransa tarafından teslim alacağınızı belirtmeniz gerekiyor.
Strazburg’da Nerede Kalınır?
Biz Strazburg’da sadece ilk gittiğimizde kaldık. Onda da Hotel Graffalgar‘da kalarak aşırı doğru bir karar vermiştik. Çünkü nikah sonrası aşırı yağmur yağmış ve biz hiç fotoğraf çekememiştik. Fakat otelin içi o kadar güzeldi ki bu sayede yüzlerce güzel fotoğrafımız olmuş oldu. Oteli de gönül rahatlığı ile tavsiye edebiliriz. Ayrıca tren istasyonuna çok yakındı.
Konaklamanızı seçerken trenle seyahat etmiyorsanız katedrale ya da Petite France bölgesine yakın yerlere bakmanızı öneririz.
Strazburg Gezilecek Yerler
Place Kléber
Burası Strazburg’un ana meydanı. Şehri gezmeye başlamak için ideal bir nokta. Belirli günlerde burada pazar kuruluyor. O günlerde maalesef burası tam bir curcuna. Mesela biz bir Cuma günü gitmiştik ve pazar vardı. Aklınızda olsun.
Bu arada şu an olduğunuz yer Grande Île adı verilen bir ada. Ada anakaraya bir sürü köprü ile bağlanıyor.
Petite France
Petite France yani Küçük Fransa aslında Strazburg’un fotoğraflarına Google’da baktığınızda gördüğünüz, birbirinden güzel ahşap evler, Arnavut kaldırımlı sokaklar, restoran, bar ve kafelerin de olduğu tarihi kısım. 1988’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Eskiden bu ahşap binaların üst katları genelde deri tabakçılarının atölyeleriymiş. Hatta buraya aynı zamanda Quartier des Tanneurs yani Tabakçı Meydanı da deniyor. Haliyle acayip turistik bir nokta. Ama en güzel manzara da yine bu bölgede.
Burada bulunan Maison de Tanneurs adlı restoran hem binasının hem de yemeklerinin güzelliği ile biliniyor. Aklınızda olsun.
Bir de yine bu bölgede bulunan Pont Saint-Martin‘i (Aziz Martin Köprüsü) sakın es geçmeyin. Köprünün bir olayı yok ancak en güzel Petite France fotoğrafları burada sizi bekler.
Ponts Couverts
Couverts Köprüleri aslında şehrin savunması için kullanılmış. 3 köprü ve 4 kuleden oluşan yapı 1250’de tamamlanmış. Zamanında savunmada görev alan askerlerin durdukları kısımlar ahşap bir çatı ile kapatıldığı için Ponts Couverts yani Kapalı Köprüler adı verilmiş. 1690’da Vauban Barajı yapıldığında savunma görevini ona devretmiş. 1784’te çatı kısmı kaldırılsa da, köprülerin ismi aynı kalmış.
Barage Vauban
Ponts Couverts’in hemen karşısında bulunuyor Vauban Barajı. Yukarıda bahsettiğimiz gibi şehrin savunmasında kullanılmış. Bir tehlike anında baraj kapatılıp, su seviyesi yükseltilerek düşmanın boğulma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmak için yapılmış.
Günümüzde ise bir manzara noktası. Buradan Ponts Couverts ve Notre Dame Katedrali’ni birarada görebilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Baraj kelimesinin dilimize Fransızcadan geçtiğini de öğrenmiş olduk.
Protection des Mineurs
İkonik Strazburg fotoğraflarının bir diğer adresi burası. Tam olarak binanın işlevini websitesinden pek anlayamasak da gezilecek bir yer değil. Biz 16:30 civarında gittiğimizde biri kapısını kilitleyip gitti. Açık olduğunda merdivenlerinde çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Notre Dame Katedrali
Strazburg’da Petite France’dan sonra mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri de bu katedral. Kızıl rengiyle oldukça dikkat çekici. Yaklaştıkça “Biz ne kadar da küçüğüz” dedirtecek kadar devasa ve gotik tarzda yapılmış bir katedral. Gotik diye bağırıyor hatta. İçine girmek ücretsiz. Ama bize kalırsa dışı içinden çok daha gösterişli. Dilerseniz tepesine çıkarak Strazburg’a bir de buradan bakabilirsiniz.
Maison Kammerzell
Bu bina katedralden çıkınca hemen sağınızda köşede kalacak. Strazburg’un en eski, en iyi süslenmiş ve en iyi korunmuş yapılarından biri. Detayları gerçekten çok güzel. 600 yıllık. Şu an alt tarafı restoran, üstü ise otel olarak kullanılıyor.
Place Gutenberg
Katedralden çıktığınızda hemen karşısındaki sokaktan devam ettiğinizde Place Gutenberg’e (Gutenberg Meydanı) ulaşacaksınız. Burası matbaanın mucidi Johannes Gutenberg’e adanmış bir meydan. Hatta bir de heykeli var. Kendisi 2 yıl kadar Strazburg’da yaşamış. Meydanda bir de atlı karınca oluyor. Meraklıları için söylemiş olalım.
Bu meydanda aynı zamanda Noel zamanı farklı bir ülkeye adanmış bir pazar kuruluyor. Noel zamanı gelirseniz burayı özellikle atlamamanızı öneririz.
Palais Rohan
Notre Dame Katedrali’nin hemen sol tarafında konumlanmış Rohan Sarayı eskiden prenslerin ve Rohan Hanesi’ne üye kardinallerin sarayı olarak Barok tarzda inşa edilmiş. Günümüzde ise 3 müzeye ev sahipliği yapıyor. Musee Archeologique (Arkeoloji Müzesi), Musee des Beaux-Arts (Güzel Sanatlar Müzesi) ve Musee des Arts Decoratifs (Dekoratif Sanatlar Müzesi).
Salı günleri hariç her gün 10:00-18:00 arası gezilebiliyor.
Musée Alsacien
Bizim merak ettiğimiz fakat maalesef gidemediğimiz Musée Alsacien, eski bir Alsace evinde, bu bölgenin eski yaşam biçimi gösteren ilginç biz müze. Vaktiniz olursa ziyaret edebilirsiniz.
Salı günleri kapalı diğer günler 10:00-18:00 arası gezilebiliyor.
Yeme İçme Konusu
İlk defa bir şehirde çok fazla yer öneremeyeceğiz. Sizi Fransız pastanelerine emanet ediyoruz. Biz rastgele girdiğimiz L’Atelier 116‘dan memnun kaldık mesela (Adres: 116 Grand’Rue). Ama çok fazla seçenek var. Gözünüze kestirdiğinize saldırın.
Unutmayın ki bu bölgenin şarapları meşhur. Eğer şarap seviyorsanız mutlaka bu bölgenin üzümlerinden yapılmış Riesling (favorimiz), Gewürztraminer, Pinot Gris, Sylvaner, Pinot Noir, Pinot Blanc gibi şarapları denemenizi şiddetle tavsiye ederiz. Bunları denemek için en güzel yerler de Winstub denilen şarap barları.
Bir diğer önerimiz, oldukça da popüler bir bira mekanı olan Académie de la Bière (Adres: 29 Rue des Juifs)
Oh My Goodness Café‘de de harika bir kahve içtik. Mekan da oldukça tatlıydı. (Adres: 13 Rue de la 1ère Armée)
Umarız bizim aldığımız kadar siz dekeyif alırsınız bu şehirde.
Sevgiler!
Instagram‘da bizi takip etmek isterseniz çok seviniriz. Alsace bölgesindeki fotoğraflarımıza #UHalsace etiketinden ulaşabilirsiniz.
Youtube‘da da varız. Bekleriz.
