Ankara’yı sevmek ya da sevmemek işte bütün mesele bu! İddialı bir giriş yapalım istedik:) Sanıyoruz sevgili başkentimiz Ankara ya çok seviliyor ya da hiç sevilmiyor. Genelde orada doğup büyüyen ya da üniversiteyi orada okuyanların çoğu seviyor. Bir de ağzını yaya yaya “Deniz olmayan yerde yaşanır mı yaaa?” diyenlerin aşırı karşı olma durumu var.
Biz kendisine karşı pek objektif olamayacağız çünkü ailesel bağımız var. Ama her gittiğimizde mutlaka turist gibi geziyoruz ve aslında sanılanın aksine sıkıcı bir şehir olmadığına karar verdik. Ayrıca gezmeye değer gerçekten çok güzel müzeler var. Kesinlikle hakkının yendiğini düşünüyoruz.
Yazının devamında Ankara’ya Ne Zaman Gitmeli, Ankara’da Ne Kadar Kalınır, Ankara’da Nerede Kalınır, Ankara’da Ulaşım, Ankara’da Gezilecek Yerler‘i kendi deneyimlerimiz doğrultusunda size aktarmaya çalışacağız.
Ankara videomuzu da aşağıya bırakıyoruz. Diğer videolarımızdan haberdar olmak için kanalımıza abone olayı unutmayın:)
Ankara’ya Ne Zaman Gitmeli?
Eğer zorunlu değilseniz kışın hariç ne zaman isterseniz o zaman gidin. Kışın çok soğuk. Aşırı soğuk. Böyle nasıl desek bayağı soğuk:) Umarız ikna edici olabilmişizdir. Kışın dışında bahar ayları kesinlikle candır.
Ankara’da Ne Kadar Kalınır?
3 tam gün ile Ankara’da görülmesi gereken birçok turistik noktayı görebilirsiniz. Eğer daha fazla vaktiniz var ise rotanıza tarihi evleriyle ve maden suyuyla ünlü Beypazarı’nı ekleyebilirsiniz. Hatta bir çılgınlık yapıp Eskişehir’e de gidersiniz belki:)
Ankara’da Nerede Kalınır?
Biz Ankara’da bir kere otelde kaldık. O da düğün gecemizdi. Bunun dışında hiç otel tecrübemiz yok. Ancak lokasyon belirtmemiz gerekirse Çankaya tarafında kalırsanız daha rahat gezebilirsiniz.
Ankara’da Ulaşım
Havalanından şehir merkezine ulaşım için en ucuz yöntem Belko Air otobüsleri. Kızılay, Batıkent ve Aşti olmak üzere üç hat bulunuyor. Kişi başı 11₺.
Ankara’da şehir içi ulaşım için en güzeli AnkaraKart alıp toplu taşımayı kullanmak. Bu kart hem otobüs hem metroda geçiyor. Tek biniş 3.25₺. Otobüslerde 1 saat 15 dakikada 2 aktarma, metroda ise 1.5 saate kadar aktarma yaptığınızda aktarmalar 1.6₺ olarak ücretlendiriliyor. Ücretler (Şubat 2020 ücretleri, siz gittiğinizde değişmiş olabilir)
Araba ile ulaşımınızı sağlayacaksanız öncelikle Ankara’da araba kullanmanın oldukça zor olduğunu belirtelim. Çünkü Ankara’da araba kullanmanın birinci kuralı “Burada kurallar işlemez”. Dolayısıyla her zaman uyanık ve dikkatli olmak zorundasınız. Ömrü hayatımızda trafik anlamında en zorlandığımız yer burası oldu.
Ulus civarı gezilecek yerler için arabayı Emek Garaj’ına bıraktık. Bir de Anadolu Medeniyetleri Müzesi için otopark ihtiyacımız oldu. Orada da kalenin önünde belediyenin otoparkı var. Orayı kullandık.
Ankara’da Gezilecek Yerler
Ankara’da birçok yerde Müze Kart geçiyor. Biz kendisinden fazla fazla faydalandık. Sizlere de şiddetle önerimizdir. Bu arada bir sürü güzel müze var ve bazıları da ücretsiz. Aşağıda hepsini detaylandırıyoruz.
Anıtkabir
Burayı çok detaylı yazmamıza gerek yok diye düşünüyoruz. Ankara’ya yolunuzu sırf burası için bile düşürebilirsiniz. Aslanlı Yol’un başından başlayan nöbet değişimini izlemenizi mutlaka öneririz. Bu arada Anıtkabir’in içine araçla girilebiliyor. Sadece sıkı bir güvenlikten geçiyorsunuz ve aracınız aranıyor. Aslanlı Yol’a çok yakın bir yere park edebiliyorsunuz.
Giriş ücretsiz. İçindeki müzeyle beraber gezmek yaklaşık 2 saatinizi alır. Her gün ziyarete açık. Açık olduğu saatleri şuradan kontrol edebilirsiniz. Bu arada olabildiğince erken gitmekte fayda var. Günün ilerleyen saatlerinde çok kalabalıklaşabiliyor.
Cumhuriyet Müzesi (İkinci Meclis)
1924-1960 arası Meclis Binası olan bu bina 1981 yılından beri Cumhuriyet Müzesi olarak kullanılıyor. Cumhuriyet’in önemli yıllarına, Atatürk ilke ve inkılaplarının doğuşuna ve çok partili sisteme geçilmesine tanıklık etmiş. Bu yüzden tarihi önemi büyük.
Meclisin genel kurul salonu bizce oldukça etkileyici. Paşamın oturup, toplantıları izlediği locayı da görebilirsiniz.
Mimari açıdan da tamamen cumhuriyet dönemini yansıtıyor. İçinde zaman zaman sergiler de oluyor. Bizce kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Sanıyoruz cumhuriyetin öneminden bahsetmemize gerek yok:)
Müze Kart geçiyor. Giriş ücreti 12₺. Aynı biletle Kurtuluş Müzesi’ne de girebiliyorsunuz.
Haftanın her günü açık. Yaz Dönemi: 08:30-19:00 (15 Nisan-31 Ekim), Kış Dönemi: 08:30-17:30 (1 Ekim-1 Nisan)
Kurtuluş Savaşı Müzesi (Birinci Meclis)
1960 yılına kadar kullanılan bina şu an Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak ziyarete açık. İkinci Meclis’in hemen yanında yer alıyor burası. Tadilat sebebiyle biz ziyaret edemedik.
Müze Kart geçiyor. Giriş ücreti 12₺. Aynı biletle Cumhuriyet Müzesi’ne de girebiliyorsunuz.
Haftanın her günü açık. Yaz Dönemi: 08:45-19:00 (1 Nisan-31 Ekim), Kış Dönemi: 08:30-17:30 (31 Ekim-1 Nisan)
Türkiye İş Bankası Müzesi (İktisadi Bağımsızlık Müzesi)
Ulus’ta yer alan müze bilenler için tam heykelin karşısında kalıyor. Bir kere müze binası müthiş. Ziraat Bankası’nın binasını da tasarlayan ünlü İtalyan mimar Gulio Mongeri’nin eseri. İçine girdiğinizde de sanki zaman durmuş gibi. Atatürk’ün kurduğu İş Bankası, cumhuriyet ile yaşıt. İş Bankası’nın ülke ekonomisinin kurulup güçlenmesinde nasıl bir rol oynadığını, Türkiye’nin sanayileşmesine nasıl katkıda bulunduğunu gerçekten çok güzel anlatıyor. Zaten bu yüzden adı “İktisadi Bağımsızlık Müzesi”.
Bodrum katındaki kiralık kasa bölümü oldukça ilginç. İnsanlar oldukça değişik objeleri kasada saklama ihtiyacı duymuşlar.
Müze Pazartesi hariç her gün ücretsiz olarak 10:00-18:00 arasında gezilebiliyor.
Çok sevdiğimiz yerlerden biri oldu burası. Plana dahil edin deriz.
Not: İstanbul’da da İş Bankası’nın bir müzesi bulunuyor. Ona da göz atmak isteyebilirsiniz.
Ziraat Bankası Müzesi
İş Bankası’nın çok yakın olan ve yine mimarisiyle oldukça dikkat çeken bir bina Ziraat Bankası. Zaten Ankara’da bütün güzel binalar bankalara ait. Tesadüf mü bilmiyoruz. Burası hala bankanın genel müdürlüğü. Bu yüzden sadece ilk katı gezilebiliyor.
Yukarıda bahsettiğimiz ünlü İtalyan mimar Gulio Mongeri’nin elinden çıkma. Bu arada kendisi aynı zamanda İstanbul’daki Aziz Antuan Kilisesi, Taksim Cumhuriyet Anıtı’nın kaidesi gibi eserlere de imzasını atmış.
İçerisinin güzelliği ise göz alıcı. Yüksek tavanlar, vitraylar, kullanılan ahşap döşemeler. Her biri çok ince düşünülmüş detaylar.
Burası henüz çok bilinmeyen bir müze. Biz 871. ve 872. ziyaretçilerdik.
Müzede bankanın nasıl kurulduğu (öyküsü gerçekten ilginç), hangi evrelerden geçtiği harika şekilde anlatılmış. Müze görevlileri de oldukça bilgili ve yardımcı.
İbrahim Çallı’nın müze için yaptığı Harman adlı eserini sakın es geçmeyin.
Bu müze de ücretsiz. Pazartesi hariç her gün 09:00-17:00 arası gezilebiliyor.
PTT Pul Müzesi
“Pul kültürdür” diye yazıyor müzenin girişinde. O kadar doğru ki. Pullara bakarak dönemin tarihi ve siyasi olaylarına tanık olmak mümkün.
Osmanlı döneminden dünyanın farklı yerlerinden onlarca pul örneğini görmek mümkün. Ayrıca PTT’nin tarihi ve nostaljik bölümleriyle sizi resmen geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor.
Müze oldukça modern ve büyük. Çocuklar için de bir oyun alanı mevcut. Çok detaylı gezerseniz saatlerinizi harcayabilirsiniz.
Müze haftanın her günü 09:00-17:00 arası ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Not: Burası da Ulus’ta. Ziraat Bankası Müzesi’nin tam karşısında. Dolayısıyla İş Bankası Müzesi ve Ziraat Bankası Müzesi ile aynı zamanda gezmek mantıklı olabilir.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Ankara’nın en iyi müzelerinden biri kesinlikle burası. Hatta kendisi Ankara’nın ilk müzesi ve Paşamın öncülüğünde kurulmuş. Bugünkü Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’daki yerine restorasyonlar sonrası 1968’de taşınmış. 1997’de “Avrupa’da Yılın Müzesi” seçilmiş.
Müze gerçekten çok başarılı. Paleolitik Çağ (Taş Devri)’dan başlayarak insanlık tarihinin ve Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin yaşadığı dönemlere tanıklık etmek çok acayip. Ayrıca Hititler ve Asurlular’a ait oldukça önemli eserler var.
Mesela özellikle Behçat Ç. izleyenlerin bileceği sahne aralarında, Sıhhiye’de bulunan Hitit Güneşi Anıtı gösterilir. Bu anıtın orijinali müzede sergileniyor.
Müze Kart geçiyor. Giriş ücreti 36₺. Haftanın her günü açık. Yaz Dönemi: 08:30-19:00 (15 Nisan-31 Ekim), Kış Dönemi: 08:30-17:30 (31 Ekim-15 Nisan).
Burası Ankara’da mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Çok rahat 2-3 saat geçirebilirsiniz. Müzenin içinde soluklanmak için bir de kafe var.
Ankara Kalesi
Ankara Kalesi’ni görmeden Ankara gezisi eksik kalır. Eski tip Ankara evlerini surların içinde görebilir, hediyelik eşya dükkanlarına göz atabilirsiniz. İçinde çok sayıda konak var. Hatta kalenin içinde bir cami ve market de var. Kendi kendine yeten bir mahalle yani. Şehri panoramik olarak da görmek isterseniz, burası uygun adreslerden biri.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve Erimtan Müzesi kaleye aşırı yakın konumdalar. Planlama yaparken bu bölgeye bir gün ayırabilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi
Burası bir sanayi müzesi. İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’nden sonra 2005’te açılmış. Avlusunda Vehbi Koç’un iş hayatına atıldığı dükkan var. Farklı tarım araçları, televizyon, daktilo gibi teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren nesneler sergileniyor. Müze binası olan Çengelhan da oldukça tarihi bir bina. Kanuni döneminde Mihrimah Sultan’ın eşi yaptırmış.
Müze giriş ücreti 12₺. Pazartesi günleri kapalı. Diğer günler yaz dönemi 10:00-19:00 (1 Nisan – 30 Eylül), kış dönemi 10:00-18:00 (1 Ekim – 31 Mart).
Etnoğrafya Müzesi
Açık konuşmak gerekirse bu müze bizim çok ilgimizi çekmiyordu. Çünkü etnografya ilgi alanımıza girmiyor. Ancak Atatürk’ün naaşı 1953’te Anıtkabir’e taşınana kadar burada muhafaza edilmiş. Ayrıca cenaze döneminden çok acayip fotoğraflar var.
Oldukça küçük bir müze. Hızlıca gezebilirsiniz.
Müze kart geçiyor. Giriş ücreti 14₺. Her gün açık. Yaz dönemi 08:30-19:00 (1 Nisan – 1 Ekim), kış dönemi 08:30-17:30 (1 Ekim – 1 Nisan).
Resim ve Heykel Müzesi
Aşırı üzgünüz çünkü bu müze şu an tadilatta ve ne zaman açılacağı belli değil. Kesinlikle açıldıktan sonra denk gelirseniz ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Eğer müze açık değilse sadece müze binasını bile görmeye bile gidebilirsiniz. Buradan gitmeden açık olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.
Müze kart geçiyor.
CerModern
Modern sanat severleri mutlu edecek bir sergi alanı burası. Eskiden bir tren bakım atölyesi olan bina müzeye dönüştürülmüş ve bu dönüşüm harika olmuş.
Geçici sergiler sergileniyor. Bu yüzden mutlaka şu sergiyi görün diyemeyeceğiz. Biz gittiğimizde Göbeklitepe ve Ankara’nın modernleşmesi ile alakalı iki sergi vardı. Burası bizim Ankara’da çok sevdiğimiz yerlerden.
Ayrıca burada düğün ve fotoğraf çekimleri de düzenleniyor. Bu anlamda da aklınızda olsun:)
Sıhhiye’den yürüme mesafesinde. Ankara Garı’nın hemen yanında kalıyor.
Pazartesi kapalı. Diğer günler 10:00-20:00 arası 30₺ vererek gezebilirsiniz.
Saraçoğlu Mahallesi
Türkiye’nin ilk toplu konut projesi. Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından açılmış. Kızılay’a tam göbeğinde, ancak sessiz sakin. Yeşiller içinde bir yer. 2017’de tamamen boşaltılmış. Güvenlik görevlisi ile konuştuğumuzda akibetinin henüz belli olmadığını öğrendik. Şu an terk edilmiş bir bölge. Ama şuradaki yazıyı okuyunca, Ankaralılar için aslında anlamının büyük olduğunu öğrendik.
Buraya gelirseniz Cici Piknik’i sakın es geçmeyin ve bizim için de bir dürüm yiyin.
Cin Ali Müzesi
Hepimizin çocukluğunun bir parçası olan Cin Ali için bir müze açılmış. İlk kitap 1968’de çıkmış ve belki de birçoğumuza okumayı sevdiren bir kitap serisi. Geçmişe bir yolculuk yapmak ya da çocuklarınıza bu sevimli karakteri tanıtmak isterseniz müzeyi mutlaka ziyaret edin deriz. Bir de siyah önlük giyip, fotoğraf çekebileceğiniz bir alan bulunuyor.
Pazartesi günleri kapalı. Diğer günler 09:30-18:00 arası gezilebiliyor. Giriş ücreti yetişkin 15₺, öğrenci 8₺.
Bülten Sokak
Cin Ali Müzesi’nin de olduğu bu sokağa gelirseniz, buradaki 3. nesil kahvecileri denemenizi öneririz. Zaten sokağa girer girmez, sağlı sollu kafeleri göreceksiniz. Lungo Espresso Bar’ı bizim yerimize de deneyin.
Kuğulu Park
Burası Ankara’nın en merkezi parklarından birisi. Oldukça ufak bir park. İçindeki gölette kuğular var ve adını buradan alıyor. Kuğu olmasaydı garip olurdu zaten:) Buraya kadar gelmişken Kıtır’da bir kokoreç yiyebilirsiniz.
Bu arada parkın Atatürk Bulvarı girişinde bir bağ evi var. Ankara’nın Bağları şarkısı eşliğinde dışarıdan görüp, rotanıza devam edebilirsiniz.
Ulucanlar Cezaevi Müzesi
1925’te açılan ve 2006’ya kadar hapishane olarak kullanılan mekan, 2011 yılında müzeye dönüştürülmüş. Burası siyasi olarak suçlu bulunanların tutulduğu hapishane. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Bülent Ecevit, Yılmaz Güney, Muhsin Yazıcıoğlu, Erdal Eren bunlardan en bilinenleri.
Hatta Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Erdal Eren en sonda göreceğiniz dar ağacında infaz edilmiş.
Hapishane yaşamını, burada kalanların hayat hikayelerini, özel eşyalarını görmek oldukça etkileyici.
Pazartesi günü hariç her gün 10:00-17:00 arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti 5₺.
Cinnah 19 Apartmanı
Hayır kafayı yemedik. Size sıradan bir apartman önermiyoruz. Burası 1957’de yapımı tamamlanan ve bugün için bile oldukça farklı olduğu düşünülen bir apartman. İçinde 15 dubleks, 2 de normal daire var. O dönem havaalanında çalışan mimar ve mühendisler için yapılmış. Apartmanın terası, terasta bir havuzu, güneşlenme yerleri ve şöminesi var. Sosyalleşmek için her şey düşünülmüş. Her şeyin dışında müthiş bir Ankara manzarası var. Bize oldukça enteresan geldi ve gidip gördük. Detayları için buraya bakabilirsiniz.
Atatürk Müze Köşkü
1919’da Atatürk Ankara’ya geldiğinde kaldığı yerler yetersiz gelince, Çankaya’daki bir bağ evi kendisine hediye edilmiş. 1921’de buraya taşınmış ve 1932’de Pembe Köşk’e yerleşene kadar eşi Latife Hanım ile burada yaşamış. Meşhur “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” cümlesinin sarf edildiği yemek salonunu görmek oldukça etkileyici. 1950’de konut müzeye dönüştürülmüş.
Eğer hafta içi gidecekseniz, öncesinde mutlaka telefon ya da email yolu ile rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Çünkü tek seferde 20 kişi ziyaret edebiliyor. Rezervasyonunuzdan 10-15 dakika kadar önce orada olmanızı öneririz. Çünkü ciddi güvenlik önlemleri var. Hafta içi girişler 7 numaralı kapıdan.
Hafta sonu ise rezervasyona gerek yok. Sıranız gelinceye kadar bekliyorsunuz. Hafta sonu girişleri 5 numaralı kapıdan.
Girilen alan Cumhurbaşkanlığına ait olduğu için X-Ray’den geçiliyor, kimlik kontrolleri yapılıyor. Bu işlemler bitince, bir servis aracı sizi konuta götürüyor. Konutu bir rehber eşliğinde geziyorsunuz. Tur yaklaşık 30-40 dakika sürüyor.
Giriş ücreti yok. Hafta içi 09:30-17:00, hafta sonu ise 13:00-17:00 arası gezilebiliyor. Maalesef içeride fotoğraf ve video çekmek yasak. Sanıyoruz hızlı gezilmesi gerektiği için.
Ankara bizi her gittiğimizde şaşırtıyor. “Sıkıcı başkent” imajı asla yok gözümüzde. Her gittiğimizde yeni yerler keşfetmek için can atıyoruz. Size de keyifli geziler dileriz.
Ankara ile ilgili notlarımızı Instagram’da @ucanhollandalilar hesabından #UHankara etiketinden takip edebilirsiniz. Hikayeler de sabitlenmiş durumda;)
Sevgiler!
