Hollanda’ya yerleştiğimizden beri en çok özlediğimiz şeylerden biri yemek. Bizi takip edenlerin adımızın Pisboğaz Hollandalılar, Kıtlıktan Çıkmış Hollandalılar olarak değiştirilmesini teklif etmeleri de bundan. Çok seviyoruz merkez. Bundandır ki Türkiye’ye her gidişimizin odağı yemek oluyor. Lahmacun yesek dönerin hatrı kalıyor:)Son Türkiye ziyaretimizde işi bir adım öteye taşıyıp tam bir gurme turu yaptık. Rotamızın ilk durağı ise Adana idi. Devamında Hatay ve Antep’le altın vuruşumuzu yaptık.
Adana’nın yolları taştan. Kebap sen çıkardın beni baştan? Biz Adana’da bir tam gün geçirdik. Bizce Adana için yeterli bir süre. Eğer bir tam günümüz daha olsaydı ne yapardık diye düşündüğümüzde cevabımız “Daha çok yerdik” oldu:) Şaka bir yana bir günümüz daha olsaydı ve hava izin verseydi Kapıkaya Kanyonu ve Varda Köprüsü’ne giderdik.
Konuyla ilgili eğleceli videomuz da aşağıda.
Not: Bu yazıyı tok okumanızı tavsiye ederiz. Keyifli okumalar.
Ne Zaman Gitmeli?
Adana yazın çoook sıcakmış. Bu yüzden yazın gidilmesini hiç önermiyoruz. En güzeli ilkbaharda gidip, hatta bir de gezinizi her yıl Nisan ayında düzenlenen Portakal Çiçeği Festivali ile birleştirebilirsiniz. Biz Aralık’ta gittik ve yağmur resmen bizi bezdirdi.
Ya da Ekim ayında düzenlenen Adana Lezzet Festivali ile birleştirmek harika bir hamle olabilir. Ama bu durumda en az 2 gün kalmanızı öneririz.
Ne Kadar Kalmalı?
Bizce Adana’nın hakkı 2 gün ama 1 günde de genel hatlarıyla tüm şehri gezebilirsiniz.
Nerede Kalmalı?
Eğer bütçeniz el veriyorsa Adana Grand Sheraton ve Hilton Adana. Her ikisi de Seyhan Nehri kıyında olmaları sebebiyle süper manzaraya sahip. Ama tabi ki pahalı. Biz seyahatlerimizde konaklama masrafını biraz düşük tutmaya çalışıyoruz. Hele ki bir gece konaklayacağımız bir yerde mantığımız yatak ve duş olsun yeter:)
Bu sebeple biz Ibis Adana’da konakladık. Fiyat/performans ve lokasyon olarak kendisinden memnun kaldık.
Adana Ulaşım
Biz tüm ulaşımımızı havaalanından kiraladığımız araba ile sağladık. Şehir içi arabaya ihtiyaç duymadık pek. Ama sonrasında Hatay’a geçeceğimizden bizim için mantıklı oldu.
Adana Gezilecek Yerler
Açık konuşmak gerekirse Adana hızlıca gezilebilecek şehirlerden. Hem gezilip görülecek yerler genelde birbirine yakın, hem de çok fazla yer yok. Ama yeme içme alternatifi çok. Buna aşağıda değiniyor olacağız.
Sabancı Merkez Camii
Yapımına 1988’de başlanan caminin maliyetinin %50’sini halk karşılamış. Sabancı ailesi de kalan %50’yi karşılayınca başta Merkez Camii olarak düşünülen isim Sabancı Merkez Camii olmuş. Ortadoğu ve Balkanların en büyük camii olarak kabul ediliyor. Selimiye ve Sultanahmet Camiileri mimarisinde esin kaynağı olarak kullanılmış. Mesela ortadaki avize bize direkt Sultanahmet Camii’ni anımsattı.
Hemen yanı başında otopark var. Lokasyonu şurada.
Merkez Park
Türkiye’nin en büyük parkı. 33 hektarlık alana sahip. 2004’te açılmış.
Sabancı Merkez Camii bu parkın bir ucunda. Gerçekten kocaman bir park. İçinde yürüyüş yapmak keyifli. Adana Lezzet Festivali de burada düzenleniyor.
Atatürk Evi Müzesi
1923 yılında Adana’ya geldiği zaman misafir edildiği Suphi Paşa Evi, Atatürk’ün 100. doğum yılı dolayısıyla, 1981 yılında Atatürk Evi Müzesi Olarak düzenlenmiş. Müzede Atatürk’ün Adana seyahati ile ilgili fotoğrafları, Atatürk’ün ziyareti sırasında kaldığı oda ve bizzat kullandığı eşyalar sergileniyor. Üstelik ücretsiz.
Adana Sinema Müzesi
Atatürk Evi Müzesi’nden çıktıktan sonra hemen sağınızda Adana Sinema Müzesi var. Türk sinema tarihinde önemli yer tutan Adanalı oyuncu, senarist, yönetmen, yazar ve daha birçok kişiyi görebileceğiniz bir müze. Yılmaz Güney için özel bir alan ayrılmış durumda. Küçük ama tatlı bir müze. Burası da ücretsiz.
Taş Köprü
“Adana Köprü Başı, Adana Köprü Başı” şarkısında geçen köprünün bu olduğunu düşündüğümüz, Adana’nın simgesi Taş Köprü. Seyhan Nehri üzerindeki köprü 3. yy’da Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılmış. Dönemi için oldukça önemli bir köprüymüş. 21 kemerinden 14’ü ayakta kalmış. Oteller vs yapılınca bir kısmını doldurmuşlar. Ortadaki büyük kemerde dikkatli bakarsanız iki aslan kabartması var. Dünyanın halen kullanılan en eski köprülerden biri olarak bilinmekte kendisi. Köprüden yürüyüp karşıya geçebilirsiniz. Araç trafiğine kapalı. Tüm görkemiyle Sabancı Merkez Camii de size göz kırpıyor olacak.
Fakat bizim gittiğimiz dönemde nehirde neredeyse hiç su yoktu. Bu yüzden ortaya aşağıdaki gibi bir görsel çıktı.
Bebekli Kilise
Sinema Müzesi’nden çıktıktan sonra Bebekli Kilise için yola çıktık. Yürüyerek ikisinin arası 10 dakika.
Aslında bir Ermeni Kilisesi olan yapı, 1915’te yaşanan olaylardan sonra Adana’da Ermeni cemaat kalmayınca Katolik cemaate verilmiş. Kilisenin tepesindeki Meryem Ana’nın 2.5 metrelik tunç heykeli bebeğe benzetildiği için halk arasında kilisenin ismi “Bebekli Kilise” olarak geçiyor. Maalesef kapalıydı, içini göremedik.
Ulu Camii
Selçuklu, Memlûklu ve Osmanlılar dönemlerine ait mimari özelliklere sahip 500 yıllık bir cami. 16. yüzyılda küçük bir beylik olan Ramazanoğulları’nın burada önce küçük bir mescit yaptırdığı fakat daha sonra beyliğin büyümesi ve mescidin yeterli olmaması ile bugünkü esas binanın yapılmış olduğu düşünülmekte. Yağ Cami öncesi uğrayıp, içine de girebilirsiniz.
Ramazanoğlu Medresesi
Konak, 1495 yılında Ramazanoğlu Halil Bey tarafından yaptırılmış. Devlet işlerinin yürütüldüğü selamlık ve ailenin yaşadığı haremlik bölümü hala ayakta duruyor. Ayrıca üst katta havuzlu bir teras da var. Yapıldığı günden bu yana, 500’ü aşkın yıldır ayakta kalan konakta Kanuni Sultan Süleyman ve IV. Murat da konaklamış. Bahçesinde ney dersi vardı. Bir süre durup dinledik. Acayip etkileyiciydi.
Ziya Paşa Parkı
Ünlü yazar, şair ve devlet adamı Ziya Paşa ömrünün bir kısmını Adana’a geçirmiş. Hatta burada vefat etmiş. Mezarı bu parkın içinde. Ayrıca bir de heykeli var. Büyük Saat manzaralı tatlı bir park olduğunu da belirtelim.
Büyük Saat
Kulenin inşası sırasında Osmanlı’da değişik illerde saat kuleleri varmış. Bu saat kuleleri arasında en uzunu Büyük Saat’miş. İkincisi ise Dolmabahçe Saat Kulesi. Örme işlemi oldukça zor olan küçük taş tuğlalardan imal edilmiş ve yapımından uzun bir süre sonra Almanya’dan özel olarak saat makinesi getirilmiştir. O kadar sağlam yapılmış ki 1998’deki Adana depreminden sonra bile ayakta kalmayı başarabilmiş.
Tarihi Kazancılar Çarşısı
Büyük Saat Kulesi’ne çok yakın olan Tarihi Kazancılar Çarşısı, turistik bir çarşı olmaktan ziyade zanaat ve el işçiliği üretimin yapıldığı bir “ustalar çarşısı”. Yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip olan tarihi çarşı bakır kalaylanan, sac işlenen, ağaç oymacılığı yapılan, baktığınız her yerde boy boy kazanlar göreceğiniz bir mekan. Tarihi Kazancılar Çarşısı aynı zamanda Adana’nın en sevilen bazı kebap restoranlarına da ev sahipliği yapıyor.
Yağ Cami
1501 yılında Ermeni Saint Jacgues Kilisesi’nin Ramazanoğlu Halil Bey’in emri ile camiye çevrilmesinden bir süre sonra burası yetersiz kalmış ve yanı başına Halil Bey’in oğlu Piri Mehmet Paşa tarafından yeni bir cami yaptırılmış. Sonrasında iki yapı birleştirilmiş. Daha önce “Eski Camii” denilen yapı, anıtsal avlu kapısının önünde yağ pazarı kurulması nedeniyle, “Yağ Cami” adını almış. Bizce Ulu Camii’den daha güzel.
Seyhan Baraj Gölü
Hava güzelse gölün etrafında bir yürüyüş yapabilirsiniz. Gölün etrafında satılan ve “sıkma” adı verilen hamur işinden yiyebilirsiniz. Bizim şansımıza hava çok kötüydü.
Adana Yeme İçme Meselesi
Geldik en can alıcı kısma. Adana demek ciğer demek, kebap demek, muzlu süt demek. Mide ilacımızla gittiğimiz Adana’da dünyaları yedik yine. Pişman değiliz. Yine olsa yine yeriz. Her şeyi paylaştık. Bizce gurme turların en büyük taktiklerinden biri bu. Çünkü deneyeceğimiz çok yer var.
Ciğerci Ulaş
Tamamen bizim uydurduğumuz bir teoriye göre güne ciğerle başlayanın ömrü 10 sene uzarmış. Adanalılar kahvaltıyı ciğerle yaparmış. Bizim için uygundur diyerek ve yukarıdaki teorimize dayanarak Adana’ya ayak basar basmaz soluğu burada aldık.
Oldukça büyük bir yer. Önden bir sürü meze geliyor. Azar azar yiyin ama sakın karnınızı bunlarla doyurmayın. Ciğere yer kalmıyor sonra. Yanında tabii ki şalgam söyledik. Çünkü şalgam sindirimi kolaylaştırıyormuş. Bu yüzden her yerde şalgam içtik.
Buranın ciğerini pek bir sevdik. Çalışanları da çok güler yüzlü. Burası aynı zamanda “Dünyanın en uzun et şiş” rekorunu 222 metre ile kırmış. Daha önce rekorun sahibi 194.5 metre ile Çin’miş.
Adres: Güzelyalı Mh., Turgut Özal Blv. Akçeli 1. Apt D:74
Kazım Büfe
Bir muzlu süt ne kadar iyi olabilir diye artistlik yaparken bir yandan da dümdüz bir muzlu sütün bile bizi heyecanlandırdığını söylemeliyiz. Evet ciğerci üstüne Kazım Büfe’ye gidip birer muzlu süt içmek sanılanın aksine çok kötü bir fikir değil.
Kazım Büfe’yi bilmeyen yok. Tostunu da yiyin diye çok önerdiler bize ama o düz tost işte. Asıl olay muzlu süt. Buz gibi geliyor. Bir süt sipariş edince yanına bir de ufak süt veriyorlar. Resmen paylaşmak Adana’nın ruhunda var:)
Çoook lezzetli. Gerçekten basit ama çok iyi. Buraya mutlaka geliniz.
Adres: Cemalpaşa Mahallesi, Toros Caddesi Bahadır Apt. D:No.34/B
Levent Börek
Adana’dan ayrılmadan önce kahvaltıyı burada yaptık. Yine aşırı sevdiğimiz, başka bir şey yemeyecek olsak birkaç porsiyon daha söyleyeceğimiz bir yer burası. Sanayinin içinde bir yer. Börekleri erkenden bitiyormuş. Uzayan peyniri, su böreği ve baklava hamurunun harika kombosuyla yazarken bile ağzımızı sulandırıyor. Şiddetle tavsiye ediyoruz. İstanbul şubesinde yediklerimizden de çok farklı olduğunu belirtelim.
Adres: Cumhuriyet, Süleyman Vahit Cd. 45 B
Yeşil Kapı Kebap
Adana’ya gittiniz daha kebap yemediniz dediğinizi duyar gibi oluyoruz. Adana’da kebapla burada tanışıyoruz. Karışık kebapları ünlü. İlk kez gelenlerden hesap alınmadığına dair bir rivayet var. Bizden hesap aldılar:) Bunlar bir daha gelmez dediler herhalde:))
Sakın aklınıza şık bir yer gelmesin. Olabildiğince salaş bir yer burası. Ama kebap gerçekten çok lezzetli. Yanında şalgam söylemeyi unutmayın.
Adres: Reşatbey, Ordu Cd. No:67
Doğan Kaymaklı Kadayıf
Burasının üç yeri var. Biri Turgut Özal Bulvarı’ndaki Ciğerci Ulaş’a çok yakın. Ancak 11:00 gibi geliyormuş ustaları. Aklınızda olsun. Müthiş bir lezzet. Hem cevizli hem fıstıklı denedik. İkisi de çok güzeldi. İstanbul Çengelköy’de ve Ankara’nın birkaç yerinde şubeleri var.
Adres: Kurtuluş, Karaisalı Sk. 60/A
Birbiçer Kebap
Adana’da bir günümüz olduğundan nokta atışı yapmamız lazımdı. Bize en çok önerilen Birbiçer Kebap bizce o anlamda doğru tercih oldu. Adana, kuzu şiş, ciğer ve çiğ köfte söyledik. Hepsi çok iyiydi. Tadı damağımızda kaldı resmen.
Biz rezervasyonlu gittik ama çok da gerek yokmuş. Buraya gelmeseydik hemen yanındaki Eyvan Kebap’a gitmekti hedefimiz.
Adres: Hanedan, Bakımyurdu Cd. No:39
Kadayıfçı Olcay
Aslında burası planımızda yoktu. Birbiçer’den çıkınca bir baktık karşımızda. Bir şans verelim dedik. Burayı da sevdik. Bir de yanında muz getirdiler. O da çok güzel geldi. Soldaki billuriye diye geçiyor. Daha ince bir kadayıftan yapılıyor. O da epey başarılı.
Adres: Hanedan, 35009. Sk. No:37
Ali Göde Şalgam
Bu kadar yemeğin üzerine en iyi giden şey gerçekten şalgam. Mucizevi bir etkisi var. Ali Göde de bu işin uzmanı bizce. Taneli, acı şalgam içmenizi öneririz.
Adres: Kuruköprü Mah., Kurtuluş Caddesi No:3
Instagram: ucanhollandailar
Youtube: Uçan Hollandalılar
