Vatikan, dünyanın en küçük ülkesi ve bir günde tüm ülkeyi nasıl gezeceğinizi anlatmaya geldik. Belki en küçük ülke, ama dünya tarihi için büyük öneme sahip ülkelerden de birisi. İstanbul’un fethi, Anadolu’ya yapılan seferler derken Türk tarihi de bundan nasibini almış haliyle. Şimdi tarih dersini bir kenara bırakalım ve bu ülkeyi nasıl gezeceğinizden bahsedelim.
Vatikan ve müzelerini toplamda 3 sefer gezdik. Ama, 4. bir sefere yetecek kadar görmediğimiz malzeme de hala bizi bekliyor. Düşündük ve bu tecrübeyi size aktaralım ki, tek seferde her şeyi eksiksiz görebilin. Aşağıda sürekli Aziz Petrus yazıyor. Telefonunuzu İngilizce kullanıyorsanız, St. Peter olarak kafanızda siz değiştirin. Farklı bir yer veya kişiden bahsetmiyoruz aslında.
Vatikan’a geçmeden Roma rehberini okumak isteyenleri buraya, yazı bana göre değil diyenleri de videomuza alalım.
Ne Zaman Gidilir
Vatikan’ın en büyük gelir kaynağı ziyaretçiler. Haliyle kapıya gelen kimseyi geri çevirmedikleri için her zaman kalabalık oluyor. Kalabalıklardan kaçayım diyorsanız, turistlerin daha az sayıda olduğu kış ayları ziyaret için en doğru zaman. Kalabalık dönemlere denk gelirseniz kendinizi kalabalığın kollarına bırakmaya hazır olun. Hızlı bir şekilde Sistina Şapeli’ne doğru sürüklenmeye başlayabilirsiniz.
Papayı Görebilir Miyiz?
Vatikan’a kadar gelmişken devlet başkanını da bir yakından görüp, hayır duasını almak güzel olabilir. Papa, Roma’da olduğu takdirde iki ayrı etkinlikte bu şansı yakalayabilirsiniz. Normal şartlar altında her çarşamba ve pazar günleri iki ayrı etkinlik bulunuyor. Çarşamba günü olan 09.30’da ve pazar günleri olan ise öğle vakti yapılıyor. Her ikisi için de yaklaşık iki saat önceden yerinizi almanızı öneririz. Çarşamba günü olan etkinlik yaz aylarında Aziz Petrus Meydanı’nda, diğer aylarda ise bazilikanın içerisinde yapılıyor. Bu törende çoğunlukla İtalyanca olsa da katılımcılara göre İngilizce, Almanca, İspanyolca gibi dillerde okumalar yapılıyor. Tören sonunda da papa ile birlikte dua ediliyor. Özellikle yaz aylarında gidecekseniz, sıcağa karşı çelik gibi sinirlere ihtiyacınız olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Pazar günleri olan etkinlikte papa biraz daha uzaktan, konutundan gelenleri selamlıyor. Aziz Petrus Meydanı’na gidip ortada durmanız yeterli. Yine de papanın konutu nerde derseniz fotosu aşağıda, kendisi de bazilikanın sağ tarafında kalan binanın en üst katında.

Hangi Günler Kapalı
Amacınız müzeyi gezmek ise, yukarıda bahsettiğimiz törenlerin olduğu zaman dilimleri çok doğru seçimler olmaz. Çünkü, müzeler her ayın son pazarı hariç tüm pazarlar kapalı. Açık olduğu son pazar, Paskalya gibi dini öneme sahip günlere denk geliyorsa, maalesef yine kapalı.
Bilet Konusu
Vatikan bileti almak istediğinizde, en büyük kafa karışıklığı yaşanacak konu hangi bileti almanız gerektiği olabilir. Çünkü, onlarca bilet ve gezi opsiyonu mevcut. Roma’ya 8. gelişiniz değilse, Sistina Şapeli ve müzeleri gezmek fazlasıyla yeterli. O yüzden sizi doğrudan bu noktalara yönelik olan bileti alabileceğiniz adrese gönderelim. Bu bilet ile seçtiğiniz saatte, Vatikan Müzeleri’ne girip, turun sonunda yer alan Sistina Şapeli’ni de gezerek turunuzu tamamlayabilirsiniz. Müzeler sabah 08:30’da açılıyor ve biletinizi önceden aldığınız için istediğiniz saati seçmekte özgürsünüz. Çünkü, sıra derdimiz yok. Müzeler ve şapelin ücreti 17 €.
Müzeler kısmının biletini aradan çıkarttıysak, kaçırmamanız gereken diğer noktaya gelelim, Aziz Petrus Bazilikası. Bazilikanın kendisini gezmek ücretsiz ve sabah 7’de açılıyor. Tam 7’de gelirseniz 10 dakika bile sürmeyecek bir bekleyişin ardından içeri girebilirsiniz. Eğer biraz gecikirseniz, 3310’da yılan oyunun son bölümüne ulaşmışçasına uzamış bir kuyrukla karşılacağınızı garanti edebiliriz. Neden, çünkü burası ücretsiz.
Ufak da bir ipucu verelim. Aslında Sistina Şapeli içerisinde bazilikaya açılan bir kapı var. Sadece tur gruplarının kullanımı için yapılmış bir kestirme. Önünde her zaman bir görevli beklemiyor. Şapele girdiğinizde neden bahsettiğimizi anlayacaksınız. Hiç sıra beklemeden hızlıca bu kapıyı kullanıp da bazilikaya girebilirsiniz. Görevli sorarsa da tur grubundan koptuğunuzu ve arkada kaldığınızı söyleyerek şansınızı deneyebilirsiniz.
Bazilikayı gezdikten sonra, buranın ücretli kısmına geçelim, yani kubbeye. Papa nasıl bir manzaraya bakıp konuşmasını yapıyor diye merak edenler için adres burası. Özel turlara normalin birkaç katı ücret vermek isteyenler zaten yolunu bir şekilde bulur. Normal giriş için önceden bilet alma şansınız yok. Açılış saatini mevsimlik değişse de sabah 8 genelde ortak bir saat. Bazilikayı gezip açılış saatine yakın kapıya gidiyoruz. Oradaki kısa sıranın sonunda sadece nakit geçtiği için paramızı hazırlayıp kubbeye çıkıyoruz. Burada iki seçenek mevcut. 551 adet basamağı tırmanmak ya da asansör kullanmak. Asansör kullansanız bile belli noktadan sonra yine basamak çıkacak karşınıza, uyaralım. İlki 8 € ve ikinci ise 10 €. Biz sizi buraya kadar getirdik, bundan sonrası size kalmış.
Ne Kadar Zaman Ayırmalı
Bu tamamen tercih meselesi olsa da gelmişken her şeyi göreyim diyenler, en azından bir 6 saatini ayırmaya hazırlansın. Yok ben sadece ikonik kısımlara bakayım, daha Roma’da görecek çok şey var diyenler 3 saatte önemli tüm noktaları aradan çıkarabilir. Her noktasını tek tek görmek isteyenlerse bir tam günü çok rahat burada harcayabilir.
Gezme Sırası
Bilet kısmında da bahsettik. Müzeler ile Bazilika’nın açılış saatleri arasinda 1.5 saatlik bir boşluk var. Bu sürede bazilika ve kubbeyi gezip, sonrasında müze açılışına yetişebilirsiniz. İlk sırada müzeye girmek, sadece spiral merdivenleri boş görebilmek için gerekli. Onun haricinde hangi saatte girdiğinizin önemi yok. Çünkü, her zaman kalabalık.
Aziz Petrus Bazilikası
Nasıl az sıra beklersiniz, biletler ne kadar bahsettik. Biraz da Katolikler için en kutsal olan mekanlardan biri olan bazilikadan bahsedelim. Bilinenin aksine kendisi bir numaralı kilise değil. Merak edenler için Mother and Head of All Churches in Rome and in the World ünvanını taşıyan kilise, yine Roma’da yer alan Aziz John Lateran Bazilikası. Roma başpiskoposu da olan papa’nın kilisesi de yine Aziz John Lateran Bazilikasi.



Biz konumuza dönelim. Aziz Petrus, Roma medeniyetine Hristiyanlık’ı getiren kişi. Haliyle de inancın temel taşlarından. Bazilikanın içinde kendisinin oturur vaziyette bir heykeli mevcut. İçerde heykele dokunan, ayaklarını öpen insanları görünce hangisi olduğunu anlarsınız. Kendisinin mezarı da bazilikanın içinde yer alıyor. Ölümü de büyük Roma yangını yüzünden olmuş. Yanlış tahmin yangında ölmüyor. Yangın için Hristiyanlar suçlanınca, başlarındaki Petrus idam ediliyor. Kararı veren de Kenan Doğulu’nun dediği gibi Roma’yı yakan Neron. Meydanın ortasında duran dikilitaş bu idama tanıklık ettiği için, bugün olduğu yere yerleştirilmiş durumda. İsmi de “The Witness” yani “Tanık”.



Bazilikanın proje mimarlarını sayalım. Sadece bu isimler mekanı görme isteği uyandırmaya yeter. Michelangelo, Bernini, Bramante ve Maderno. Her biri farklı dönemlerde bu görevi üstlenmişler. Her yeni gelen mimar, öncekinin çalışmalarının üzerine koyarak ilerlemiş olsa da övgülerin büyük kısmı Michelangelo’ya gidiyor.
İçeri girer girmez sağda Michelangelo’nun üzerinde imzasi olan tek heykeli var. İsmi Pieta. Pieta Meryem ile hayatını kaybetöiş İsa’nın bir arada olduğu eserler. Genelde heykel oluyor bu eserler. Bu pieta’da Meryem her zaman olduğu gibi değil, oldukça genç gözüküyor. İsa’nın Meryem’in kollarında duruşu, vücudun ağırlığı resmen anlaşılıyor. 70’lerde saldırıya uğradığı için etrafı camla çevrili olsa da yaklaşıp inceleyebilirsiniz.
Bazilikanın kubbesinin tam altında yer alan baldaçin ise Bernini’nin eseri ve dünyadaki en büyük yekpare bronz parça.
Bazilikaya girmeden hemen sağda ise son önemli eser olan kutsal kapı var. Bu altın işlemeli kapı sadece 25 yılda bir açılıyor. Her ne kadar son papa bu kuralı bozsa da, kutsallığından bir şey kaybetmiş değil.
Bramante Merdivenleri



Vatikan fotoğraflarının olmazsa olmazlarından spiral merdivenler. Aslında merdivenler, turun sonunda yer alan hediyelik eşya dükkanı ile çıkış kapısını birbirine bağlıyor. O yüzden son göreceğiniz yer burası olacak. Ama, özellikle biletinizi açılış saatine aldıysanız sözümüz size. Merdivenlerde kimse yokken fotoğraf çekip, eşi dostu çatlatabilirsiniz. Sizden önce bir tur olmadığı için çıkışta da kimse olmayacak. Turnikeleri geçtikten sonra yürüyen merdivenlerle yukarı çıkınca, okların gösterdiği yönün tam tersi istikamette ilerleyin. Yani tam arkanıza dönüp hediyelik eşya dükkanına dalın. İşte burası merdivenleri göreceğiniz yer. Dükkanın tam ortasında yer alan merdivenlerde bol bol fotoğrafınızı çekip, tekrar okları takip ederek gezinize başlayın. Merdivenden aşağı inmenizi önermeyiz. Çünkü, müzeleri görmeden çıkışa ulaşmış olursunuz.
Raphael Odaları



Sistina Şapeli’nden sonra Vatikan’ın en görkemli bölümü kesinlikle bu kısım. Dönemin papası II. Julius, konut olarak kullandığı bu alanı zenginleştirmesi için Raphael’i görevlendirmiş. Bu bölüm, belirli temalara sahip fresk ve resimlerle bezeli 4 odadan oluşuyor.
– Constantine odası: Hristiyanlık için oldukça önemli yere sahip İmparator Constantine ve onun zaferleri anlatılıyor.
– Heliodorus Odası: Bu odada mucizeler ve Hristiyan dünyası için önemli anlar anlatılmakta. Odanın en önemli eseri ise, Aziz Petrus’un bir melek tarafından hapisten kurtarılmasını anlatan Petrus’un Kurtuluşu isimli tablo. Işıkla yaratılan kontrast gerçekten görülmeye değer.
– Segnatura Odası: 4 odadan birini seçmek gerekirse, burası en güzeli diyebiliriz. Temel olarak iyilik, güzellik ve doğruluk anlatılıyor. Odadaki en önemli tablo en önemli filozoflarının resmedildiği Atina Okulu. Kimler var derseniz Platon, Aristoteles, Sokrates, Pisagor, Öklit, Ptolemaus, Zoroaster, Sodoma and Diyojen sadece bazıları. Bu filozofların çizimi için modellik yapan isimleri de sayalım. Leonardo da Vinci, Michelangelo, tabloda Raphael kendisi olarak yer alıyor. Son olarak da bir müslüman filozofu olan İbni Rüşd de sağ tarafta yer almaktadır.
– Borgo Yangını Odası: Odaların içinde tema olarak belki de en sönük olanı. İsmini, odada yer alan “Fire in the Borgo” isimli tablodan alıyor. Aziz Petrus Bazilikası etrafında çıkan bir yangının papanın duaları ile söndürülme mucizesini anlatan bir tablo.
Sistina Şapeli
Asıl adı “Cappela Magna” yani “Büyük Şapel” olan bu mekan, Vatikan’daki tüm önemli olayların yaşandığı nokta. Papa seçimi ve özel ayinler hep burada yapılmakta. 1473’ye Papa IV. Sixtus, şapeli restore ettirince, kendisine ithafen ismi Sistina olarak değiştirilmiş.



Tarihi bilgileri başımızdan savdığımıza göre, gelelim muhteşem sanat eserlerine. Aslında heykeltraş olan Michelangelo’dan tavanı destekleyen üçgen alanlara 12 havarinin resimlerini çizmesi istenir. Ressam olmadığını söyleyerek bu isteği geri çevirir. Ancak, papa tavan süslemesi görevini, dilediği şekilde çalışabileceğini söyleyerek Michelangelo’ya verir. Michelangelo görevi kabul ederken, kendisinin yükselişini engellemek isteyen düşmanlarının buna sebep olduğunu düşünmekten geri kalmaz. Sonucu görüp düşüncesinden vazgeçmiştir diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu görevin heykel sanatında ilerlemesinin önünde bir engel olduğunu düşünmeye devam etmiş.
Michelangelo tavanda İncil’in anlatılarını temsil eden bir çok hikaye anlatıyor. Bu hikayelerde 300’den fazla figür resmedilmiş durumda. Bu hikayeler bize de çok yabancı değil. Tavanda toplamda 9 hikaye resmedilmiş durumda. Şapele giriş yaptığınız kapı tarafından (sunak tarafı) başlayarak diğer uca doğru takip ederseniz, ilk üç resim evren ve dünyanın yaratılışını, ortadaki üç resim Adem – Havva’nın yaratılış ve cennetten kovulmalarını, son üç resim ise Nuh Tufanı’nı anlatıyor.



Michelangelo’nun çalışmaları tavanla bitmiyor. Tavanı tamamladıktan yaklaşık 30 yıl sonra, yine giriş kapısının yanında bulunan ve sunağa bakan duvarda yer alan Kıyamet Günü’nü resmetmiş. Aslında ilk sipariş İsa’nın dirilişi üzerine bir resim yapması yönünde olsa da, papa değişimi sonrası dönemi daha iyi yansıtacağı düşünülerek Kıyamet Günü tema olarak belirlenmiş. Acaba 2020’yi görseler yine aynı kararı verirler miydi diye düşünmeden edemiyoruz. Biz 3. gezimizde tavandan gözümüzü indirip, yan duvarlara bakmayı akıl edebildik. O yüzden o kısımların detaylarına girmiyoruz.
Son olarak turistler için şapelden bahsedelim. Burada fotoğraf çekmek istediğinizi biliyoruz. Maalesef, görüntü almak kesin olarak yasak. Şapel içerisinde en az 10 tane görevli sürekli bu yasağı uygulayabilmek için koşturuyor. Vatikan’ın aşırı ama aşırı kalabalık olmasının işe yaradığı tek nokta da bu fotoğraf olayı. Kalabalığın tam göbeğine girerseniz dilediğiniz şekilde görüntü alabilirsiniz. Tabii telefon veya fotoğraf makinenizi görünür şekilde ortaya çıkartmaya kalkarsanız, değil kalabalık bizzat papa gelse sizi görevlilerden kurtaramaz 🙂
Diğer Müzeler
Bu kısımda Vatikan’da yer alan diğer müzeleri de anlatalım. Eğer sadece 3-4 saat ayırmak istiyorsanız, zaten bu bölümleri koşar adım geçeceğiniz için okumanıza gerek var mı emin değiliz. Daha uzun uzun gezecekler için:
– Gregorian Egyptian Museum: Antik Roma ve Mısır medeniyetlerinin bir araya geldiği dönemde, Mısır’dan getirilen eserlerin, mumyaların sergilendiği 9 odalık bir müze.
– Gregorian Etruscan Museum: Gerçek Romalılar diyebileceğimiz, Etrüskler olarak da adlandırılan halk ve onlara ait eserlerin sergilendiği müze. Etrüskler, MÖ. 6. Yüzyıla kadar Roma bölgesinde yaşamış, tarihleri Lidyalılara, yani Anadolu’ya dayanan bir millet.
– Pio Clementino Museum: Vatikan’daki en büyük iç müze burası. İçerisinde sayısız antik heykel ve sanat eseri sergilenmekte. Eserlerin büyük kısmı tamamen restore edildiği için, oldukça canlı görünüyor. Roma’daki büyük müzelerin kaçınamadığı şekilde birçok eserini Napolyon’a kaptıran Vatikan, sonraki yıllarda diplomatik çalışmalarla tekrar geri getirebilmiş.



Bu müzeleri gezdikten sonra arka arkaya karşınıza gelecek üç galeri mevcut. Bunları sırasıyla aşağıda anlatıyoruz. Tavan süslemelerini incelemekten yanlara bakacak vakit bulabilir misiniz emin değiliz. Sistina Şapeli’ne adım adım yaklaşırken, kalabalığın insanı sürüklemesi yüzünden keyifle gezemediğimiz yerlerden birisi. Eğer yapabilirseniz en azından duvarlardaki eserleri de inceleyin Büyük kısmı 400 yaşının üzerinde.
– Şamdan Galerisi (Galleria dei Candelabri): İçerisindeki dev mermer şamdandan ismini alan bu galeri arka arkaya uzanan odalardan oluşuyor. Bundan sonra yer alan galerilerin ikisi de tek parça koridorlardan ibaret.
– Halı Galerisi (Galleria degli Arazzi): 27 adet 1600 yılında kalma dokuma halının sergilendiği galeri.
– Harita Galerisi (Galleria delle carte geografiche): Bu koridor boyunca yine 400 yaşının üzerinde haritalar sergileniyor.
Gezi öncesi sorularınız olursa yorum kısmına yazabilirsiniz.
Kalabalıkta keyifle gezme konusunda şimdiden bol şans diliyoruz!
Instagram‘da bizi takip etmek isterseniz çok seviniriz.
Youtube‘da da varız. Bekleriz.
2 Comments
Çok bilgilendirici, harikasınız!
Cooook tesekkur ederiz!!