Sanıyoruz Endülüs denince ilk akla gelen şehirlerden biri Sevilla. Zira bu özerk bölgenin başkenti. İspanya’nın ise 4. büyük şehri. Bu arada ilk önemli hatırlatmamızı yapalım Sevilla diye yazılır Sebiya diye okunur:)

Endülüs gezimiz boyunca bizi en çok etkileyen durum şehirlerdeki Arap etkisi oldu. Hele mimariye öyle bir etkisi olmuş ki bunun için kendilerine ne kadar teşekkür etsek az. İspanya’nın Endülüs (Andalucia) bölgesi 700 yıl kadar Arap egemenliğinde kalmış. Bu hakimiyet kültürel anlamda büyük etkiler bırakmış. Tarihi bilgilerle sizi çok sıkmak istemeyiz. Ama, gitmeden en azından bunu bilmekte fayda var.

Sevilla capcanlı bir şehir. Flamenko yapan bir dansçı gibi düşünebilirsiniz. Genelde temposu yüksek, izlerken ağzınızı açık bırakan cinsten. Kanınızı kaynatan, tekrar gelme isteği uyandıran bir yer burası.

Birçok turistin de baş tacı. Bizin için burası Granada ile yarışır açıkçası. Kendisini çok sevdik. Gezilecek yer çok, denenecek çok tapas var. O halde buyurun Sevilla Rehberi’ne.

Önemli not: Planlamaya başladığınızda ilk iş olarak Real Alcázar de Sevilla’ya biletinizi alın. Sebebini aşağıda açıklayacağız.

Önemli not 2: Endülüs’te birçok yere girişler saatli. Birçok yerin de internetten bilet satışı var. Pazartesi günleri bazı yerler kapalı, bazı yerlerin de ücretsiz girişleri var. Aşağıda anlattık. Planlamanızı yaparken bunu dikkate alabilirsiniz.

Ne Zaman Gidilir?

Şimdi bu konu biraz karışık. Şöyle ki, gezinizi deniz tatili ile birleştirmek istiyorsanız yazın gitmek iyi bir alternatif olabilir. Ancak, sıcakta şehir gezisi yapmak hiç akıl karı değil. Aldığımız bilgilere göre yazın 40-45 dereceleri görüyormuş buralar. Biz Ekim sonu gittik. Bu kararımızdan son derece memnunuz. Gündüz 26 dereceleri gören hava, akşam 15-16 civarındaydı. Hiç üzmedi bizi. Yazın hayal edemiyoruz. Önerimiz Nisan ya da Ekim-Kasım gibi gitmek olur. Bu dönemler aynı zamanda turistlerin nispeten yoğun olmadığı, konaklama fiyatlarının ise daha normal seviyede olduğu zamanlar.

Festival Zamanı

Nisan ayında Sevilla’da çok büyük bir festival oluyor. La Feria de Abril. Paskalya sonrası olan festivalde tüm şehir flamenko kıyafetlerini giymiş lokaller ve turistlerle doluyor. Bütçeniz elveriyorsa seyahatinizi festival dönemine denk getirebilirsiniz.

Ne Kadar Kalınır?

Sevilla için en az 2 tam gün gerekli. Yapılacaklar listesi kabarık. Birçok yer Pazartesi kapalı. Planlama yaparken hesaba katmak isteyebilirsiniz.

Nerede Kalınır?

Şehir merkezine yakın konaklamak en mantıklısı. Şehirde bir güvenlik sorunu da yok. Dilerseniz biraz daha merkezden uzakta tercih edebilirsiniz. Biz burada kaldık. Konumu çok iyiydi. Fiyat/performans olarak memnun kaldık.

Ulaşım

Sevilla’ya Ulaşım

-Uçak ile: Sevilla’ya maalesef Türkiye’den direkt uçuş yok. Bu yüzden aktarmalı gideceksiniz ya da Malaga’ya uçup, sonrasında araba ya da trenle Sevilla’ya ulaşacaksınız.

Tren ile: Başka bir şehirden Sevilla’ya tren ile geliyor olma ihtimaliniz oldukça yüksek. Bu durumda Santa Justa İstasyonu’na ulaşacaksınız.

Araba ile: Biz Sevilla’dan sonra farklı yerlere gideceğimizden araba kiraladık. Ancak bu seçenek maliyetli. Çünkü şehir içinde otopark ücretleri oldukça uçuk. 20-30 € civarında. Mecbur kalmadıkça önerdiğimiz bir seçenek değil.

Havalanından Şehir Merkezine Ulaşım

Araba ile: Yukarıdakiler aynen geçerli.

Otobüs ile: Bu en ucuz seçenek. Tek yön 4 €, gidiş dönüş alırsanız 6 €. Yaklaşık 35 dakika sürüyor. Detaylar burada.

Taksi ile: Bu bizim genelde hiç tercih etmediğimiz bir yöntem. 4 kişiyseniz mantıklı olabilir. Zira 20-30 € civarında tutuyor.

Şehir içi Ulaşım

Biz yeni gittiğimiz şehirlerde hep yürürüz. Sevilla da istisna olmadı. Her yere yürüdük. Bir tek yorulduğumuz bir noktada elektrikli scooter’a bindik. Keyifli de oluyor.

Gezilecek Yerler

Bu kısmı bizim planladığımız şekilde anlatmak sanıyoruz sizin için daha faydalı olacak. Eğer vaktiniz az ise görmeden dönmeyin dediklerimiz Plaza de España, Sevilla Katedrali ve Real Alcazar.

1.Gün

Free Walking Tour

Şehre dair hem genel bilgiler hem de başka kaynaklarda zor bulabileceğiniz lokal bilgiler için Free Walking Tour ile güne başlamak en iyisi. Bizim katıldığımız tur 2.5 saat kadar sürdü. Çok da memnun kaldık. Adının free (ücretsiz) olduğuna bakmayın. Tur sonunda memnun kaldıysanız tur rehberine bahşiş usulü ile çalışan bir sistem. Kişi başı 5-10 € uygun bir miktar. Turun detayları burada.

Torre del Oro

Burası Guadalquivir Nehri’ndeki trafiği kontrol etmek için yapılmış bir kule. Sevilla ülkenin önemli limanlarından. Orta Çağ boyunca bir hapishane olarak kullanılmış (Manzarası fena değil:)) Nehrin karşı kıyısında bir ikizi varmış ancak 1755’teki büyük Lizbon depreminde yıkılmış.

torre del oro
Parque de Maria Luisa (Maria Luisa Parkı)

Burası çok güzel bir park. Biz fazla vakit geçiremedik ama içinde gölet, fıskiye, kuşlar çok hoş bir ortam var. Buradan sonraki durağımız Plaza de España bu parkın içinde yer alıyor.

maria luisa park
Plaza de España (İspanya Meydanı)

Bu meydana olan aşkımız çok büyük. Ömrümüzde gördüğümüz en etkileyici, en güzel meydan. Bu meydansa, şimdiye kadar gördüklerimiz nedir? Kocamaaan yarım daire şeklinde bir meydan düşünün. Renkler muhteşem. Burası anlatılmaz yaşanır denilen yerlerden.

Plaza de Espana seramikler görünüş

Boşuna birçok filme ev sahipliği yapmamış. Arabistanlı Lawrence, Star Wars, Diktatör bunlardan birkaçı. Festivaller yine bu meydanda kutlanıyor. İspanya tarihi ve siyasi yapısına göndermelerle dolu. İspanyollar mutlaka kendi şehirlerinin adının yazılı olduğu kısmı bulup, orada fotoğraf çektiriyorlar. Her bir şehir kendine özel seramik gösterimlere sahip. Her bir şehrin isminin yanında boşluklar göreceksiniz. Buralara kitaplar bırakılıyormuş. Bir nevi kütüphane yani. Ama maalesef biz hiç kitap göremedik.

Meydanın farklı yerlerinde sürekli flamenko gösterisi oluyor. Mutlaka durup izleyin. Çünkü bu meydandayken izlemenin keyfi ayrı.

Meydanı çevreleyen binanın üst katına çıkıp, meydanı oradan izlemeyi ve fotoğraflamayı unutmayın.

Archivo de Indias

Unesco Dünya Mirası Listesi’nde olan arşiv binası hem mimarisi, hem de içinde yer alan süreli sergileriyle mutlaka görülmeli. Üstelik girişi ücretsiz. İspanya Krallığı’nın özellikle Amerika ile olan ticari ilişkileriyle ilgili çok önemli bilgiler içeriyor.

Biz gittiğimizde Macellan’ın dünya turu ile ilgili bir sergi vardı. Bayıldık. Serginin interaktif olması da ayrıca hoşumuza gitti.

Pazartesi günleri kapalı.

Las Setas de Sevilla (Metropol Parasol)

Gün batımını izlemek için en güzel noktalardan bir tanesi burası. Kendisi dünyanın en büyük ahşap yapısı. İspanyollar’ın tabiriyle “Mantar”. Eskiden bir mercado (kapalı pazar alanı) imiş. Sonrasında meydanın restorasyonuna karar verilmiş ve bu yapı tasarlanmış. İnşaası sırasında bulunan Roma kalıntıları en alttaki müzede sergileniyor.

las setas manzara

Giriş ücreti 3 €. Kartpostal hediyeli:) Biletinizi hem internetten hem de gişeden alabilirsiniz. İnternetten almaya gerek yok çünkü bileti olanlar ve olmayanlar aynı giriş sırasını bekliyor.

Gerçekten çok güzel bir şehir manzarası sunuyor. Yukarıda içecek alabileceğiniz bir restoran var. Biz manzaraya karşı birşeyler alıp öyle keyif yapmak istedik ama yasakmış:) Siz denemeyin.

Mutlaka güneşin tam batmasını ve şehrin yavaş yavaş aydınlatılmasını bekleyin.

las seta gün batımı
Maestranza
maestranza arena

Maestranza birinci günümüzün son durağı. Burası Sevilla’nın boğa güreşi arenası. Boğa güreşine çok karşıyız. Bunu baştan söyleyelim. Ama kültürün önemli bir parçası olduğu için açıkçası burayı görmek istedik. Torre del Oro’ya çok yakın. Akşam da turlar var. Hatta akşam turuna katılmak bize daha mantıklı geldi. Böylece gündüz vakit ayırmak istediğimiz yerleri gezebildik. 8 € vererek rehber eşliğinde hem müzesini hem de arenayı gezebilirsiniz. Oldukça enteresandı bizim için.

2. Gün

Real Alcázar de Sevilla
Real alcazar Patio de las Doncellas

Eğer Sevilla planı yapıyorsanız kritik konulardan biri Real Alcázar’a bilet almak. Bilet bulmak çok zor değil. Ancak bilet almadan giderseniz çok uzun kuyruklar sizi bekliyor olacak. Teyitli bilgi, yayalım. Girişler saatli. Endülüs bölgesinde en sevdiğimiz konulardan biri bu oldu. Bu sayede biletimizi önceden alıp, sırada beklemeyerek ciddi vakit kazandık. Hem de günümüzü daha iyi planlayabildik.

Bu önemli konuyu belirttiğimize göre, gelelim diğer detaylara. Öncelikle burası Unesco Dünya Mirası Listesi’nde. Granada’ya gidip Alhambra Sarayı’nı gördüyseniz/görecekseniz Real Alcazar size biraz sönük gelebilir. Burası şehir Müslüman hakimiyetinde iken bir kaleymiş. Sonrasında Hristiyanlar şehri yeniden fethettiklerinde burayı bir kraliyet sarayına dönüştürmüşler. Bu el değiştirme mimari açıdan Mudejar adı verilen bir mimarinin ortaya çıkmasını sağlamış. Bu mimari Müslümanlar’ın hakimiyeti sonrası süsleme ve dekorasyonda İslam mimarisi etkisinin devam etmesi. Aslında bir çeşit füzyon bir mimari. Endülüs bölgesinde bu mimarinin çok fazla örneği var.

Her bir oda, avlu ayrı güzel. Tarihte bir yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz. Ancak en beğendiğimiz Patio de las Doncellas isimli avlu. Bahçe kısmı da çok güzel. Hatta Game of Thrones’un Dorne sahneleri burada çekilmiş. Maalesef birçok sahnenin olduğu balkona çıkılmıyor.

Sevilla Real alcazar dorne fotoğrafı

-Audio guide ile çok daha güzel geziliyor. Ancak ücreti 6 €. Sarayın girişi 12.5 €. Biletinizi buradan alabilirsiniz.

-Ekim-Mart arası 09:30-17:00 Nisan-Eylül arası 09:30-19:00 arası gezilebiliyor.

-Burayı gece de gezmek mümkün. Kasım ve Aralık hariç. Ekim-Mart aylarında 19:30, 20:00, 20:30, 21:00, Nisan-Eylül aylarında 21:00, 21:30, 22:00, 22:30 saatlerinde girilebiliyor.

İPUCU: Pazartesi günleri ücretsiz girilen saatler var. Nisan-Eylül arası 18:00-19:00, Ekim-Mart arası 16:00-17:00 arası ücretsiz gezebilirsiniz. Sadece internetten bilet alma ücreti olarak 1€ ödeyip biletinizi almanız gerekiyor.

Sevilla Katedrali

Real Alcazar katedralin yanında daha turistik olabilir ama Sevilla’da tek bir yer görecekseniz o da katedral olmalı diye düşünüyoruz. Biz böylesine etkileyici, böylesine ihtişamlı bir katedral görmedik, göreceğimizi de sanmıyoruz.

Ayasofya’nın elinden “En büyük katedral” ünvanını alan dünyanın en büyük Gotik katedrali. Müslümanlar’ın döneminde bir cami iken, şehir tekrardan Hristiyanlar’ın eline geçince katedrale çevrilmiş.

Sevilla Katedrali için

Sadece boyut olarak değil içindeki detaylar da çok etkileyici. Unesco Dünya Mirası Listesi’nde. Çok değerli sanat eserleri, ünlü kaşif Christopher Columbus (Kristof Kolomb)’un mezarı (Bu konuda farklı iddialar var. Gömülü olan kişinin Kristof Kolomb değil başka bir Kolomb olduğu söyleniyor) yer alıyor. Devasa ve görkemli altarlar, yine devasa kilise organları derken, size büyüklüğünü anlatma şansımız yok bu yazıda.

kristof kolomb'un mezarı
Kristof Kolomb’un Mezarı

Girişler yine saatli yapılıyor. Girişte verilen audio guide ile geziyorsunuz.

Giriş 9 €. Aynı biletle aşağıda anlatacağımız La Giralda’ya (Çan kulesi) ve Iglesia Colegial del Salvador (Başka bir kilise) giriş yapılabiliyor. Bir de katedralin çatısına ve vitraylarına daha yakından bakılabilen bir tur var. Onun ücreti 15 €. Biz bu turu yapmadık.

İPUCU: Pazartesi günleri 16:30 seansı ücretsiz. Her hafta Cuma günü 10:30’da (İspanya saatine göre) ücretsiz biletler satışa sunuluyor. Buradan alabilirsiniz.

La Giralda
Sevilla Giralda Kulesi aşağıdan

Katedrali gezdikten sonra geziye çan kulesi ile devam ediliyor. Cami olduğu dönemde çan kulesi aslında minareymiş. Şehrin en güzel manzaralarından biri burada. Çıkışı biraz zorlu, ama kesinlikle değiyor.

Sevilla giralda kulesi manzara
Santa Cruz Bölgesi

Santa Cruz bölgesi Real Alcazar’ın ve Archivo de Indias’ın da içinde olduğu, daracık ve rengarenk sokakları ile bizim çok sevdiğimiz bir bölge oldu. Mutlaka sokaklarında kaybolun, fotoğraflar çekin.

Casa de Pilatos

Burası da küçük ama güzel bir saray. Real Alcazar’ın küçük bir versiyonu gibi. Rönesans mimarisi ile Mudejar mimarisinin bir karışımı. Bahçesi oldukça güzel. Vaktiniz var ise plana dahil edebilirsiniz.

Alt kat ve üst kat biletleri ayrı. Sadece alt kat 10 €, iki kat için 12 €. Üst katta fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor. Ancak rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz.

Flamenko Konusu

Her şehir flamenkonun kendisinden çıkma olduğunu iddia ediyor. Bu konuda net bir bilgi yok. Ama Sevilla’da flamenko izlemek şart. Birçok yerde show ile beraber akşam yemeği alabiliyorsunuz. Ama bu pahalı bir seçenek. Hem de genelde yemekler kalitesiz oluyor. Plaza de España’da sürekli gösteriler oluyor. Biz size alternatif bir yer daha önereceğiz.

La Carbonería

Acayip salaş bir yer burası. Bu yüzden ekstra sevdik. Her gün 21:30’da flamenko gösterisi oluyor. Üstelik ücretsiz. Tabi bir ücretli gösteri kadar sürmüyor (onlar genelde 1 saat). Çok daha erken yerinizi almanız şart. Gerçekten çok kalabalık oluyor. 20:30 civarı gidip, sahneye yakın konumlanıp, yeme-içmeye başlayabilirsiniz.

Sevilla la carboneria flamenco gösterisi

Yeme içme ve kahve molalarıyla yukarıda anlattığımız dolu dolu 2 günlük bir program. Eğer daha uzun vaktiniz varsa plana eklenebilecek yerler: Triana bölgesi, Guadalquivir Nehri kenarında yürüyüş, Royal Tobacco Factory (Carmen operasının ana karakteri burada puro yapıyormuş).

Yeme İçme İşleri

Hemen hemen her kahvaltıda portakal suyu içtik. Çünkü portakallar çok lezzetli. Zaten Endülüs bölgesinde sürekli portakal bahçesi göreceksiniz.

Bir diğer önemli konu ise, birçok mekan siesta zamanı (bildiğiniz öğle yemeği sonrası uyumak için bir zaman, özellikle İspanya, İtalya gibi sıcak ülkelerde uygulanıyor) kepenkleri birkaç saatliğine indirip, akşam tekrar açılıyor. Bir yere gitmeden önce anlık olarak açık olup olmadığını mutlaka ama mutlaka kontrol edin.

Kahvaltı

Jester
jester kahvaltı

Kahvaltı için çok güzel bir alternatif. Sağlıklı seçeneklerle beraberi kruvasan gibi hamurişleri de var. Sadece dışarıda oturulabiliyor. Sadece nakit kabul ediliyor.

Adres: Calle Puerta de la Carne, 7a

La Cacharreria

Bizim “Ekmek üstü” dediğimiz dilim ekmek üstüne konmuş peynir, domates, pastırma gibi seçenekler oldukça lezzetli. Tostada olarak geçiyor. Sadece domates ve zeytinyağlı olanlar bile çok lezzetli. Bagel da epey güzeldi.

Sadece nakit kabul ediliyor.

Adres: Calle Regina, 14

Kahve

Torch
Sevilla torch'ta kahve içerken

Sevilla’nın en iyi kahvecisi olarak geçiyor. Biz de hem kahvelerini hem de atmosferini çok sevdik. Torre del Oro’ya çok yakın. Aklınızda olsun. Bir karamelli cheesecake yedik ki burada. Off ki off.

Virgin Cafe

La Cacharreria sonrası ya da Las Setas civarı bir kahve keyfi yapmak isterseniz Virgin Cafe tam aradığınız yer. Kahveleri oldukça başarılı mini minnacık bir kafe burası. Kahvenizi alıp önündeki taburelere oturup muhtar gibi gelen geçeni izleyebilirsiniz:)

Adres: Calle Regina, 1

Tapas Meselesi

İspanyollar için tapas bir yaşam tarzı. Sabah, öğle, akşam her öğün yenebilen, küçük porsiyonlu sıcak/soğuk yemekler. İspanya’nın hangi bölgesinde olduğunuza göre kullanılan ürünler değişkenlik gösterebiliyor. Ancak en yaygın olanları Iber pastırması ve deniz ürünleri.

Aşağıda denediğimiz tapasçıları listeledik.

Espacio Eslava

Tapasçıların kralı. Aşırı sevdik burayı. Tapas bar ve restoran olarak iki bölümü var. Restoran kısmı rezervasyon alıyor. Ama tapas kısmı almıyor. Gittiğinizde bir bekleme sırasıyla karşılaşabilirsiniz. Sizin için en güzel ipucunu veriyoruz. Barda oturmak için sıraya adınızı yazdırmanıza gerek yok. Yemeğini bitirmeye yakın birilerini gözünüze kestirin ve pusuya yatın. Onlar kalktığında bir kaplan atikliğiyle sandalyeleri kapın.

eslava kaburga

Ödüllü tapalarından mutlaka söyleyin. Biz yediğimiz her şeyi çok beğendik. Denediklerimiz: Costilla da Sardo (ballı kaburga), Yema Sorge, ödüllü (bir çeşit kek üstü yumurta), Un Cigarro para Becquer, ödüllü (hamura sarılmış balık), enginarlı bir tapas. Fiyatlar tapa başı ortalama 3 €.

Pazartesileri kapalı. Pazarları 17:00’den sonra kapalı. Aman diyim:)

Adres: Calle Eslava, 3

Bar Pelayo
pelayo çeşitli tapalar

Buranın tapaları da çok iyiydi. Denediklerimiz: Iber pastırması, ızgara keçi peyniri, foie gras (portakal reçeli eşliğinde ördek ciğeri), oxtail (sığır kuyruğu). Foie gras ve kuyruk harikaydı. Kişi başı ortalama fiyat 10 €. Katedrale yakın.

Adres: Calle de Placentines, 25

Bodega Santa Cruz
Sevilla bodega santra cruz çeşitli tapalar

Burası hep kalabalık. İşler çok hızlı ilerliyor. Sipariş verip masada ya da barda oturabilirsiniz. Denediklerimiz: Ballı patlıcan kızartma, pringa (bir çeşit etli sandviç), 5 peynirli ıspanak, limonlu morina balığı. Fiyatlar uygun. Katedrale yakın.

Adres: Calle Rodrigo Caro

Bar Alfalfa
bar alfalfa paella

Burada çok efsane bir paella yedik. Biraz bekleme süresi var. Hem tapas hem de porsiyon olarak yiyebiliyorsunuz. Bunun dışında pestolu keçi peyniri de iyiydi.

Adres: Calle Candilejo

La Bartola

Burada yediğimiz tapalar diğerlerinden farklıydı. Biz uzak doğu dokunuşu vardı. Bir de fark etmeden her şeyi pirinçli söylemişiz. Sushi, baharatlı bir pilav gibi. Alternatif arayanlar için güzel. Bar Alfalfa ile işletmecileri aynı. Menünün font benzerliğinden ve sonrasında garsonların önlüklerinden anladık.

Adres: Calle San José, 24

Bar Postiguillo Tapas

Maestranza yani boğa güreşi arenasına yakın. Buradan da memnun kaldık. Spanish omelette, gazpacho (soğuk sebze çorbası, süper tadı var), ançuez yedik. Fiyatlar uygun diğer mekanlarda olduğu gibi uygun.

Adres: Calle Dos de Mayo

Endülüs bana yetmez diyorsanız, sizi bir de Lizbon rehberimize alalım.

Write A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.