
Avrupa’nın en keyifli şehir gezileri listesi yapılsa ilk 10’da tartışmasız yer alacak bir yer Prag. Üstelik bunu nispeten ucuz bir nokta olarak başarması sebebiyle, Avrupa tatili için ilk tercih edilen noktalardan biri haline geliyor. Gece hayatı, tarihi mekanlar, güzel cafe/restoranlar, kısacası her zevke hitap edip bir noktada sizi yakalamayı başarıyor Prag. Film seti tadında bir şehir kendisi. Charles Bridge’ten geçerken, “Kestik!” diye bir ses işitecek olsak, cidden şaşırmayız.
Prag seyahatimizi uzun bir yolcululuğun parçası olarak gerçekleştirdik. Prag genelde Budapeşte ve Viyana ile birleştirilerek harika bir rota haline gelir. Nitekim biz de öyle yaptık. Rota üzerindeki diğer noktalarla ilgili yazılarımıza aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Prag Ulaşım
Prag havaalanından şehir merkezine ulaşmak için en ucuz yöntem toplu taşıma kullanmak. 1.25 € karşılığında 90 dakikalık bir bilet alıp merkeze 119 numaralı otobüs ve sonrasında A(yeşil olan) metrosunu kullanarak ulaşabilirsiniz. Uber/Bolt tercih ederseniz yaklaşık 20 € civarında bir ücreti var.
Çok zorlarsanız görmek istediğiniz yerler arasında yürüyerek ulaşım sağlamanız mümkün. Ama, şehrin her noktasına tramvay ve otobüsleri kullanarak kolayca ulaşabilirsiniz. 24 ve 72 saatlik kartlardan alarak sınırsız şekilde toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. Fiyatlar yaklaşık 5 €’dan başlıyor. Toplu taşıma bana göre değil daha hızlı olmalıyım derseniz Bolt ve Uber emrinizde. En uzak mesafe için 10 € gibi bir ücret ödedik bu yöntemde de.
Prag’da Nerede Kalınır?
Görmek isteyeceğiniz yerler şehrinde dört bir yanına dağılmış durumda. Ancak, söylediğimiz gibi ulaşım ucuz ve kolay. Biz akşam mekanlara daha yakın olduğu için Prague 1 bölgesinde kalmayı tercih ettik. Bütçenizi rahatlamak için göre gönül rahatlığıyla Prague 2 veya Prague 2 bölgelerini de tercih edebilirsiniz. Bizim önerilerimizi merak ederseniz Hermitage Hotel Prague, Lindner Hotel Prague Castle, Grandium Hotel Prague, Residence BENE güzel tercihler.
Prag’a Ne Zaman Gelinir?
Özellikle turist sayısının nispeten daha az olacağı bahar ayları, yani Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim ayları şehrin en güzel zamanları diyebiliriz. Yazın fazla sıcak, kışın da fazla soğuk olduğu için canınız sıkılabilir. Özellike turistik zamanlarda konaklama ücretlerinin iki kata kadar artabildiğini de unutmamak lazım. Sonbahar aylarında zaten güzel olan şehrin güzelliği katlanıyor. Güzel bir sonbahar rotası olabilir bu sebeple.



Prag’da Ne Kadar Kalınır?
Prag’da herkes beğeniye yönelik bir aktivite var. Tarihi yapılar, şehrin her yerini görebileceğiniz seyir terasları, devasa parklar, onlarca cafe/restoran, oldukça renkli bir gece hayatı. Bunların hepsinden biraz olsun denemek isterseniz en az 2 tam güne ihtiyacınız var. Biraz daha yavaş tempo tercih ediyorsanız bunu 3’e çıkarmak güzel olacaktır. Biz 2 kere gitmiş olmamıza rağmen halen görmediğimiz yerler var:)
Prag Pahalı mı?
Sana ucuz demeyeceğiz Lavinya ama pahalı da demiyoruz. Bütçeyi aşırı zorlamayan bir destinasyon demek daha doğru olur. Avrupa’nın diğer turistik şehirlerine göre daha bütçe dostu bir şehir.
Prag Gezilecek Yerler



Görülmesi gereken yerler bölgesel olarak ayrılmış durumda. O nedenle bunları gruplara bölerek planlama yapmak mantıklı. Kaleye gidecekseniz, gitmişken Strahov Manastırı ve Letka Parkı’nı da görüp dönmek gibi ince ayarlar gezinizi çok daha verimli hale getirecektir. 1 gün Old Town ve çevresindeki gezilecek yerler için (burayı Anadolu Yakası gibi düşünelim) 2. günü ise nehrin diğer yakasındaki görülecek yerlere (Avrupa Yakası) ayırmayı değerlendirebilirsiniz.
Anadolu Yakası ile başlayalım.
Old Town Square






Prag’ın tartışmasız en turistik yeri. Ancak bizlerde sonuçta birer turistiz değil mi? Gezimize bunu iliklerimize kadar hissedeceğimiz eski şehir kısmından başlıyoruz. Buradaki meydanda anlamamanız gereken iki yer: Astronomik saat ve Tyn Kilisesi.
Prag Astronomik Saat






Yerini bulması en kolay olan eserlerden. Staroměstské Náměstí yani eski şehir meydanında her saat başına doğru bir kalabalık toplandığınız göreceksiniz. Bu kalabalık elbette yaklaşık bir dakika süren ufak bir kukla tiyatrosunu andıran iskeletlerin, havarilerin geçit törenini izlemek için toplanıyor. Kalabalığın artışına bakarak yeni saatin geldiğini kolayca anlayabilirsiniz. Bu saatin asıl olayı dünya üzerinde hala çalışmakta olan en eski astronomik saat olması. Rahatça fotoğraf çekmek istiyorsanız, sabah çok erken saatlerde buraya gelmenizi şiddetle öneriyoruz.
Klementinum






Hazır Old Town’dayken bir diğer görmenizi önereceğimiz yer Klementium. Yine oldukça eski ve büyük bir kompleks ile yazıya devam ediyoruz. Şehirdeki en büyük ikinci binalar bütünü olan Klementinum aslında eski bir manastır. Sonradan kütüphaneye dönüştürülmüş ve bugün hala o şekilde hizmete devam ediyor. Eski fonksiyonları sebebiyle içinde astronomi kuleleri ve bir kilise yer alıyor. Bizce en önemli iki noktası enfes kütüphanesi ve astronomi kulesi. Her ikisini de sadece rehberli turla gezebiliyorsunuz. Şehrin en güzel manzara noktalarından birisi bu kule. Kütüphane çok etkileyici, ama bizim gibi kütüphanenin içine girme beklentisiyle girmeyin buraya. Siz de bizim gibi hayal kırıklığı uğramayın diye denedik ve olmuyor maalesef. Tur ücreti yaklaşık 12 €/ 300 CZK ve buradan alabilirsiniz. Mutlaka biletinizi önceden almanızı tavsiye ederiz.
Charles Bridge






Şehrin iki yakasını daha da önemlisi Prag Kalesi ile şehir merkezini birbirine bağlayan bu köprü de tahmin edebileceğiniz gibi oldukça eski. Klementinum’a çıkmayanlar için köprünün girişinde yer alan kule bir diğer seyir noktası olabilir. Giriş ücreti yaklaşık 5 €/150 CZK. İlk açılış saati %50 indirimli. Köprü üzerinde yaklaşık 30 farklı heykel bulunuyor ve bunlar 1700’lü yıllarda yerleştirilmiş. Hemen heyecanlanmayın tarihi eserleri nasıl o kadar korunaksız bırakıyorlar diye. Tüm heykeller sadece birer kopya. Bakalım bu 30 heykelden birinde yer alan Osmanlı figürünü bulabilecek misiniz?
Köprüden karşıya geçip karşısının taksisi olup, Charles Bridge View Point‘i bulursanız, gelsin harika köprü fotoğrafları. Eskiden burada kuğular varmış ancak biz gittiğimiz bir tane bile görmedik.
Kafka Müzesi



Kafka’nın kitaplarının ilk baskıları, mektupları gibi orijinal parçaların sergilendiği bir müze. Ama, Kafka sevenler için dahi çok bir vaadi olmayan bu müzeyi pas geçmenizde bir sakınca yok. Müzeyi gezmeyecek olsanız bile bahçesindeki heykel için mutlaka bir göz atın. Elbette bu heykel de David Cerný’ye ait ve karşılıklı işeyen iki kişi görüyorsunuz. Biz denemediğimiz için garanti edemesek de, +420 724 370 770 buraya SMS atarsanız heykellerin işeyerek sizin attığınız mesajı yazdığı söyleniyor.
The Narrowest Street of Prague/Prag’ın En Dar Sokağı






Yine tam bir turist noktası. Kafka Müzesi’nin hemen yan tarafında bir restoran ile sokağı birleştiren, adının hakkını veren bir geçit. Geçidin alt ve üst tarafında yer alan trafik ışıklarıyla gelenlere haber verip ilerliyorsunuz. İki kişinin yan yana geçmesi çok zor. Meşhur bir nokta olduğu için bir miktar beklemek gerekebiliyor.
Lennon Wall



60’larda yönetime karşı olanların, aşıkların yazıp çizdiği bir duvarken, Lennon suikasti sonrası buraya eklenen John Lennon resmi ile günümüzdeki adını alan bu yer oldukça meşhur bir turist noktası. Çok bir olayı olmasa da etrafında görülecek başka yerler olduğu için uğramaktan zarar gelmez.
Prag Kalesi






Şehirde nereye giderseniz gidin bir şekilde karşınıza çıkmayı başaracak, tepeden size sürekli selam çakacak olan yapı tam olarak Prag Kalesi. Dünyanın en büyük kalesi olarak Guiness Rekorlar kitabına girecek kadar dev bir yapıdan bahsediyoruz. Her ne kadar çok eski ve uzaktan görmesi keyifli olsa da içine girmeye değecek bir olay yok açıkçası. Yine de gelmişken kilisesine girip vitrayla sayesinde oluşan ışık oyunlarını görmeden dönmeyin. Sonrasında biraz manzaraya bakıp Letna Parkı’na doğru yürümek bizce yeterli. UH’den size bir bütçe tavsiyesi olsun. Kalenin hemen yanında bulunan Starbucks en iyi manzaralı şube olabilir.
Golden Lane
Kalenin kuzey duvarında yer alan eski yaşam alanı, şu anda elbette turistik bir merkez haline gelmiş. Bu bölgedeki evlerin bazıları nerdeyse 500 yıllık ve 22 numarada 2 yıl boyunca Franz Kafka yaşamış. Tabi tek ünlü eve sahibi Kafka değilmiş. Diğer evlerde de Prag tarihi için önemli bazı kişiler yaşamış. Bu evlerde vaktiyle kuyumcular yaşadığı için zamanla bölgenin ismi Golden Lane’e dönüşmüş. Göreceğiniz o tatlı renkli evlerin orijinalde öyle değilken, tamamen turizm amaçlı boyanmış. Çok güzel göründüğü için bu gerçeği görmezden geliyoruz 🙂 Golden Lane ücretli kale turunun bir parçası, ama ziyaret saatlerinden sonra ücretsiz bir şekilde burayı gezebilirsiniz.



Strahov Manastırı



Şehrin diğer yakasında yer alan bu manastır da oldukça eski tarihli. Manastırın kilisesini ücretsiz şekilde görebiliyorsunuz ki oldukça güzel ve farklı. Ama, en önemli yeri kütüphaneleri ve tabii ki ücretli. İçine özel turla girebildiğiniz ve hiçbir şekilde giremediğiniz iki kütüphane var. Giriş ücreti 5 €/150 CZK. Fotoğraf çekimi için ekstra bir ücret talep ediyorlar. Onu vermeye hiç gerek yok. İçerde rahatlıkla dilediğiniz fotoğrafı çekebilirsiniz.






Letna Park



Kalenin eteklerinden başlayıp karşı kıyıdan Old Town’ın etrafını tamamen saran devasa bir park. Özellikle kale ziyaretinden sonra yokuş aşağı yeşilliklerin arasından yürümek çok keyifli. Şehre göre yüksek bir noktada olduğu için de ara ara seyir noktalarından, Charles Bridge ve Old Town size kendilerini gösteriyor. Park boyunca irili ufaklı heykeller ve sanat eserleri var. Tam orta noktasına da dev bir metronom kondurmuşlar. Dünyanın çalışan en büyük metronomu olarak kabul ediliyor. Park üzerinde bir kaç tane de bira bahçesi yer alıyor. Biz sonuna kadar yürüyüp oradakinde oturmayı tercih ettik. Park yeterince büyük olduğu için belki siz hepsini sırayla denemeyi tercih edersiniz.
Yahudi Bölgesi
Orta Avrupa’daki bir çok şehirde olduğu gibi Prag’da da büyük bir Yahudi cemaati var. İkinci Dünya Savaşı öncesinde çok daha büyük bir cemaat olduğunu söylememize gerek yok sanırım. Bugün cemaatin ibadet yerleri ve mezarlıkları turistler için gezilebilir durumda. Tüm bu bölge için bir kombine bilet alarak iki üç saat içinde tümünü gezebilirsiniz. Kombine bilet yaklaşık 20 €/480 CZK. Tüm sinagoglar yürüyerek birkaç yüz metrelik mesafede. Sadece tek bir tanesini görecek vaktiniz var ise İspanyol Sinagogu kesinlikle muhteşem.
İspanyol Sinagogu



Yahudi bölgesindeki en etkileyici sinagog burası. İçindeki Endülüs mimarisi etkilerinden dolayı İspanyol ismi verilmiş. Zaten, adım atar daha önce benzer bir yeri ziyaret ettiyseniz, ülke değiştirdiğiniz hissine kapılabilirsiniz. Bölgedeki turunuza buradan başlamanız halinde diğer sinagoglar çok sönük kalacağı için burayı sona bırakmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Pinkas Sinagogu
Aktif olarak kullanılmayan ve anıt haline getirilmiş bir sinagog. Toplama kamplarını ve Nazi döneminde yaşananları hikaye ile değil farklı bir şekilde vurgulamak istemişler. Bu yöntem fazlasıyla vurucu diyebiliriz. Duvarlarda Nazi dönemi ve sonrasında yaşananlar sebebiyle hayatını kaybeden binlerce Yahudi’nin ismi tek tek elle işlenmiş. Bu şekilde görünce çok daha fazla etkiliyor insanı.






Eski Yahudi Mezarlığı



Uzaktan bakınca düzensiz şekilde yerleştirilmiş mezar taşlarından ibaret görünen bu mezarlık, bizi çok etkileyen yerlerden birisi oldu. Arkadaki hikayeyi ve ölenlerin sayısını bilince düzensiz yerleşim değil çok fazla ölüm gerçeği yüzünüze çarpıyor. Bu kadar çok ölüm olunca bir noktadan sonra mezarlık yukarıda gördüğünüz hale gelmiş. Bazı noktalarda üst üste 3-4 taş dahi görebiliyorsunuz.
David Cerný Eserleri






Prag’ın dört bir yanında karşınıza çıkan heykel veya sanat eserlerini gösterip, arkadaşlarınıza bu David Cerný’nin eseri diye hava atabilirsiniz. Çünkü neredeyse tamamı ona ait. Sokağın tepesinde asılı Freud heykeli, dönen Kafka kafası, Kampa’daki bebek heykelleri, bir binanın gider borusuna eklenmiş embriyo ve daha bir çok eser. Aşağıdaki haritadan hepsinin lokasyonlarına ulaşıp bir Cerný turu yapabilirsiniz.
Lucerna Passage



Yukarıda bahsettiğimiz heykellerden birisi tam olarak bu pasajın içinde. Ama, pasajda görecekleriniz bununla bitmiyor. Heykel bir girişte yer alırken, diğer girişte görülmesi gereken enteresan bir asansör var. Bu asansörler sürekli dönüyor ve bir kapıları yok. Katınıza gelince içine atlayıp istediğiniz yerde tekrar iniyorsunuz. Ufak bir ücretsiz lunapark eğlencesi diyebiliriz. Aslında Avrupa’da bir çok yerde bu tip asansörler bulmanız mümkün. O yüzden sadece ilk defa görenleri heyecanlandıracaktır. Asansörün kapısı kapalı ise sağdaki kutuya ufak bir bozuk para atmanız kapının açılması için yeterli.
Wenceslas Square
Prag’ın en büyük meydanlarından birisi olan Wenceslay Meydanı şehrin kalbinin attığı yer diyebiliriz. Bir çok mağaza ve mekanı burada bulabilirsiniz. Turist sayısının fazla olduğu zamanlarda ve Prag için önemli günlerde tıklım tıklım hale geliyor. Bizim çok keyif aldığımız Joystick Bar da bu meydana açılan ara sokaklardan birindeydi.



Instagram‘da bizi takip etmek isterseniz çok seviniriz. Prag paylaşımlarımıza #uhprag etiketinden ulaşabilirsiniz.
Youtube‘da da varız. Bekleriz!