Stavanger Gezi Rehberi
Stavanger bizim Pulpit Rock sonrası Bergen’e ulaşmak için gideceğiniz bir ara destinasyondu. Ama bize kalırsa şehir bundan çok daha fazlası. Üstelik renkli sokaklarında çok güzel fotoğraflar çekmeniz de mümkün.
Burası Norveç’in kara altını, yani petrolün başkenti diyebiliriz. Tabi bu sayede diğer şehirlere göre daha enternasyonel bir şehir haline gelmiş. Bu durum mağazalara, restoranlara ve barlara da yansımış. Stavenger 2008’de Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş.
Bir günde tüm şehri keşfedebilirsiniz. O zaman buyrun Stavanger Gezi Rehberi‘ne.
Stavanger pahalı mı?
Norveç genel olarak pahalı. Bu yüzden Stavanger’in pahalı olmasına ayrıca girmiyoruz.
Biralar 8-10€, kahve 4-8 €, iki kişi ortalama bir yemek 50 € civarında.
Ulaşım:
Buraya ulaşmak için en iyi yöntem önce Oslo’ya ulaşıp, ordan arabayla ya da trenle Stavanger yollarına düşmek. Arada yine bi yerde konaklamak mantıklı. Biz Kristiansand’ı tercih ettik.
Görülmesi Gereken Yerler
Norwegian Petroleum Museum
Adından da anlaşılacağı üzere petrol müzesi. Ajda Pekkan’ın da dediği gibi “Amaan petrol, canım petrol, artık sana sana muhtacım petrol”. Petrol ülke için oldukça önemli bir geçim kaynağı. Bu yüzden böyle bir müze olması aslında şaşırtıcı değil.
Müze oldukça enteresan. Petrol nasıl çıkarılır, bir sondaj platformunun üzerinde çalışmak nasıldır gibi konulara değiniyor. Çocuklar için de oldukça ilgi çekici olan müzede, vaktiniz varsa konuyla ilgili filmleri izleyebilirsiniz. Model sondaj platformları da oldukça ilgi çekici. Detaylara burdan ulaşabilirsiniz. Yetişkin giriş ücreti 120 NOK.

Burdan çıktığınızda karşınızda petrol endüstrisinden çıkan atık malzemelerle yapılmış bir çocuk parkı göreceksiniz. Bir filmden çıkmış gibi görünen bu parkı kesin görün deriz.





Norwegian Canning Museum
Petrol müzesinden sonra yine ilginç bir müzeyle karşı karşıyayız. Stravanger petrol şehri olmadan önce, 1920’lerde ülkedeki konserve fabrikalarının yarısına ev sahipliği yapıyormuş. Şehirde yaşayanların yarısı da bu fabrikalarda çalışıyormuş. Yani petrolden önce sardalyalar varmış. Tarihsel önemi yüzünden konuyla alakalı bir de müze açılmış. Müzede eskiden üretimin nasıl yapıldığı anlatılıyor. Tabi günümüzü düşündüğümüzde çok basit duruyor ancak 1920’ler için konserve büyük olaymış. Bizce bu anlamda müze oldukça enteresan. Tek bir müze şansınız varsa burası bizce burası daha görülmeye değer.
Haftaiçi 11:00-16:00 hafta sonu ise 11:00-15:00 arası açık olan müzeyi 92 NOK karşılığı gezebilirsiniz.





Gamle Stavanger
Old Town şehrin en iyi korunmuş bölgesi. Ahşap beyaz evler oldukça sevimli bir görüntü oluşturuyor. Arnavut kaldırımlarda yürümek, rengarenk çiçeklerle süslenmiş evlerin arasında dolaşmak çok keyifli.





Øvre Holmegate
Burası belki de Norveç’in en renkli sokağı. 2005’te bir kuaförün dükkanına daha fazla müşteri çekmek için aklına gelen fikirle buradaki tüm binalar İskoç sanatçı Craig Flannagan tarafından önerilen renk paletiyle boyanmış. Burası günümüzde şehrin en popüler yerlerinden biri. Burada birçok restoran, cafe ve güzel butikler bulmanız mümkün.





Sokak Sanatı
Stavanger’de her sene Nuart adı verilen yerli ve yabancı birçok sanatçının katıldığı bir sokak sanatı (street art) festivali düzenleniyor. Bu dönemde şehre gelen sanatçılar iç ve dış mekanlarda tabir-i caizse izlerini bırakıp gidiyorlar.





Şehrin farklı yerlerinde bu çalışmalarla karşılaşacaksınız. Vaktiniz varsa en güzeli sokak sanatı avına çıkmak. Biz en çok bundan keyif aldık Stravanger’de. Şehre çok farklı bi hava katmış. Bir anda karşınıza çıkıp, size sürpriz yapıyor.





Byparken
Şehir merkezinde kısa bir yürüyüş yapmak için ideal bir park. Ortasındaki gölette kuğular yüzüyor. Günün yorgunluğunu atmak için birebir.





Stavanger Katedrali
900 yaşında olan bu kathedral Norveç’in en eski kathedrali. Bu kadar eski olmasına rağmen oldukça iyi korunmuş.
Sverd i fjell (Kayadaki Kılıçlar)
Bir kayaya çakılmış 10 metre uzunluğunda 3 Viking kılıcından oluşan bu anıt, 872-900 yılları arasında gerçekleşen ve Norveç’in birleşmesiyle sonuçlanan Hafrsfjord Deniz Savaşı anısına yapılmış.
Anıt Fritz Røed tarafından yapılmış ve tepeye 1983’te dikilmiş. Burası biraz şehrin dışında kalıyor. Arabayla ulaşabileceğiniz gibi şehir merkezinden kalkan 16 numaralı otobüsle de ulaşabilirsiniz.





Konaklama
Biz Comfort Hotel Stavanger‘de kaldık. Memnun kaldık mı? Hayır. Ama tek gece geçirdiğimizden ve oldukça yorgun olduğumuzdan gözümüz hiç birşeyi görmedi. Kahvaltısı oldukça iyiydi.
Yeme İçme
Skagenkaien
Burası denize nazır üzerinde restoran, bar ve pubların olduğu bir cadde. Hava da güzelse lokaller kendini buralara atıveriyor. Birşeyler içmek için oldukça uygun.
Fisketorget
Norveç denince akla tabi ki deniz ürünleri geliyor. Norveç standartlarında fiyatları normal. Denizden babamız çıksa yeriz durumu olduğundan biz oldukça memnun kaldık.
Adres: Strandkaien 37
Villa 22 Trattoria & Bar
Yukarıda bahsettiğimiz Skagenkaien üzerinde bulunan bir İtalyan restonranı. Ben balık yemem bana pizza lazım diyorsanız Villa 22 oldukça iyi bir opsiyon. Pizzaları oldukça başarılı.
Adres: Skagen 22
Døgnvill Burger Stavanger
Süper hamburleri olan mekan. Dilerseniz balık burger de yiyebilirsiniz. Bira seçenekleri de çok ama biz tercihimizi milkshake’ten yana kullandık ve buna hiç pişman olmadık.
Adres: Skagen 13